Salı, Ekim 30, 2018

Hayat ve Dalgalar

Geçmişin İzleri ve Dalgalar

            Her zaman istediğim şeydi ne zaman gelsem elimde anahtarımla kapısını açıp içeriye girebilmek. Ne zaman olursa olsun, gece, gündüz, bir yere gidip döndükten sonra. İlk kez emindim elime anahtarı aldığımda. Kendimi daha güvende hissettiğimi anladım.
            Bu duygumun neden kaynaklandığı takıldı bir süre kafama. Düşündüm ki çocukluktan sonraki yıllardan kalan bir izdi anlaşılan. Dışarıda okunan dönemler ve sonrası dönemlere ait yaşanılan hayal kırıklıklarıydı. Gecesi gündüzü belli olmayan ailenin çalışma koşullarından kaynaklıydı. Yanımda anahtarım olsa bile arada değişmiş olan asma kilitlerden dolayı, hafta sonları tatilinde kasabadan erken köye dönüşlerde kilitli kapı önünde saatlerce karanlığın çökmesini beklemek iz bırakmıştı derinlerde ve çıkıyorlardı işte ortaya.

Pazartesi, Ağustos 27, 2018

Ev Kiralandı

evimiz

Evi tuttuk

                Ev sorunu çok önemliydi, evi nihayet tuttuk ama içine yerleşmek de bir o kadar sıkıntılıydı bizim için. Olsun, hiç eşya olmasa bile artık başımızı sokabileceğimiz bir ev vardı. Nasılsa yaz ayları içindeydik ve havalar oldukça sıcaktı.
                Çalışmam nedeniyle zamanım oldukça kısıtlıydı bu nedenle en ince ayrıntıya kadar düşünüp planlamam gerekliydi. Öncelik olarak pencereleri kapatmak gerekliydi ve perde konusunda kısa bir araştırma yaptıktan sonra ucuz sayılabilecek bir maliyete perdeleri hallettim. İş yerinden akşam eve gelirken bir adet plastik sandalye getirdim üzerine çıkıp perdeleri takabilmek için.
                Daha sonra ikinci el ev eşyası satanları araştırdım ve oldukça boldu. Üniversitenin olması önemli bir avantaj sağlıyor anlaşılan bu sektöre. Uygun fiyatlar sayılabilecek durumda yatak işini hallettim. İki adet çift ve bir adet çocuk odası için aldım. Çocuk yatağının ahşap karyolası da vardı.

Salı, Ağustos 14, 2018

Cumartesi, Ağustos 04, 2018

Farkındalık

Ev

Kalabalık Yalnızlık

Farkında değilmişim,
Hasretliğimin:
Yalnızlıkmış bildiğin;

Cumartesi, Haziran 16, 2018

Yabancı

Ev temizliği

Yabancı Dünya'lığım

            Uzun bir süreden beri ilk defa uykuya geçerken rahat olacaktı kafam. Başımı yastığa koyar koymaz uyuyabilmeyi o kadar çok özledim ki nasıl olduğunu, ne hissedildiğini bile unutmuşum. Aklıma hiçbir duygu gelmiyor derin uyumakla ilgili. Eminim çok iyidir, turp gibi kalkar insan yataktan; uyandığı zaman.
            Zaman oldukça geç olduğu için yapılabilecek bir şey yoktu daha. Misafirhaneye gittik beraber ihtiyar delikanlıyla. Ilık birer duş alıp yatmaya geçtik ayrı ayrı odalara ama benim bir türlü uyku girmiyordu gözüme; bu seferde sevinçten uyuyamıyordum işte. Bu uyku denilen meretle başım belada anlayacağınız. Ne sevinçliyken ne de üzüntülüyken uyuyabiliyorum doğru dürüst. Yine sabah olacak kıvranırken, bir o yana bir bu yana dönerken yatakta.

Cuma, Mayıs 11, 2018

Eve Hemen Bakalım Abi

"Ev bulundu"

Eve Hemen Bakalım Abi

Telefon çalmaya başlayınca yerimden hopladım sanki açtım telefonu nefesimi tutarak kulağıma dayadım. “Abi, hemen gelmen gerekiyor. Adamla konuştum. Yarın erkenden İzmir’de olmam gerekiyor, bakacaksanız gece, gündüz bakarız bu gün.” dedi.
            Boğulacak gibi oldum bir an, hala nefesimi tutmaya devam ediyordum. Beynim gecikmeli işliyordu telefondaki sesi. Önce yanlış anlamış olabileceğimi düşündüm “ne dedi, ne dedi?”

Perşembe, Mayıs 10, 2018

Aciliyetler

"En acil olanı bir ev."

Aciliyetler

                Birkaç kez düşündüm yaşananları tekrar gözden geçirmek için ama bir türlü cesaret edemedim, keyfi kaçacak diye korktuğumdan. Gün bitecekti, ayrılacaktım yine. Yalnız kalacaktı. Bir türlü içim elvermiyordu ama kıvranıyordum durmadan. Çaresizdim, yalnızdım, parasız pulsuzdum, hatta başımı sokacak bir baraka bile bulamamıştım daha.
            Bir an önce ev bulmalıydım ve yarından tezi yoktu. Galiba gevşek tuttum bu zamana kadar. Kendi kendimi suçlamaktan alamıyordum kendimi.  Karar vermeliydim hemen bu gün, erken gidip mutlaka halletmeliydim ev işini. Sokak sokak dolaşıp aramalıyım kiralık ev. İçim içimi yiyip bitiriyordu adeta.

Salı, Mayıs 08, 2018

Yeniden Canlandı

"Altınkum-Didim"

Canlandı

                Bu iş umduğumdan da kolay olacak gibi görünüyordu ve hayalini kurmaya başlamıştım tamir edilen koltuğun yerine konuşunu. İçim rahatlayıverdi bir anda.
                Benim için asıl sıkıntı süreydi. Evden çıkmak için söz vermiştik ve kontrata da yazmıştık haziran ayında çıkmamız gerekiyordu o zamandan önce tamirlenip yerine konulması gerekiyordu koltuğun. Bu da bir bilemedin buçuk ay gibi bir süreydi.
                Telefonlarımızı yazıp birer de çay içtikten sonra ayrıldık atölyeden. Bu arada öğle vakti de yaklaşmaktaydı. Benim karnım guruldamaya başlamıştı. Biraz da sinir gerginliğimin etkisi vardı guruldamada.

Pazartesi, Mayıs 07, 2018

Karar

"Tamirde karar kıldık"

Koltuk Tamirinde Karar Kıldık

                “Gerçekten iyi fikir bu, neden benim aklıma gelmedi sanki. Sen benden akıllısın aslında be delikanlı!” dedim biraz yüksek tonda ve sağ omuzuna hatırı sayılır iki el vurdum. Baya da silkelendi, kendine geldi biraz daha. Öncesinde biraz etkilendi dengesi bozulur gibi oldu ama arkasından gelen el vurmaya hazırlamıştı kendini kaya gibi sert duruyordu ve hiç etkilenmedi bu sefer. Gözlerindeki canlılık daha da arttı. Parlamayı görebildim.

Cumartesi, Mayıs 05, 2018

Hatırlanan Anılar

"Anılar"
Hatırlanan Anılar, Başka Anıları Tetikliyor

                Evet, bu durumlarını bildiğim için daha dikkatli ve farklı yönlerden yaklaşmanın daha iyi olacağını düşündüm. Başka anılar da gelmeye başlamıştı aklıma zamanla. Her hatırladığım bir anı başka bir anıyı tetikliyor ve peşi sıra takılıyorlardı vagonlar gibi. Bazen en arkadaki vagonları ayırıp bırakıyordum taşımak zor gelmeye başladığı zamanlar.

Perşembe, Mayıs 03, 2018

Hayal Kırıklığı

"Bahçede uyumak keyifliydi"

Hayal Kırıklığına Uğramış Avcı

                Ben de bu olayı bildiğim için hak verdim kendisine, felaketi yaşamaktansa tedbiri önceden almak daha iyiydi kendine göre ve benim için de taa o zamanlardan kalan bir emniyet anlayışı oldu bu durum. Sanki hissediyor insan olabilecekler konusunu. Sürekli dikkat o yöne yoğunlaşıyor ve olabileceklerin en kötüsüne hazırlamaya çalışıyor insan kendini.
                Yoğurt bakracı boşalınca yere, kuru kuru yedik Pazar ekmeğini kardeşimle. Ekmeğimizi yedikten sonra aklıma geldi “ya görürse komşu yerdeki dökülmüş yoğurdu!” hemen kalkıp kovayla bolca su döktüm ve süpürdüm olduğu yeri. Hiçbir şey görünmeyesiye kadar. Yemedik ayrıydı ama hiç olmazsa komşu bari görmesin dökülen yoğurdu yoksa bin pişman olurdu iyilik düşündüğü için. Ama bu durumu babam hiç bilmedi, görmemişti çünkü temizlediğimi.

Çarşamba, Mayıs 02, 2018

Puslu Bir Kış Günü

"Puslu bir kış günüydü"
Puslu Bir Kış Günü

             Kahvaltımızı bitirip masayı topladıktan sonra kahveyi geciktirmeden yapıp geldim masaya tekrar. Amacım biraz daha konuşmaktı kendisiyle. Halüsinasyondan çıkıp çıkmadığını tam olarak anlamak istiyordum ve olanlardan ne kadarını hatırlayıp hatırlamadığını da çok merak ediyordum.
          Bu günlere kadar yaşadığımız çoğu olayı tam olarak hatırlamasa da bölük pörçük hatırladıkları oluyordu çünkü. İlk zamanlarında aslında kızdıklarım ve sertçe üstüne gittiklerim olmuştu sanki vazgeçermişçesine. Bu durumdan bilinçlenerek kurtulabileceğini düşünmüştüm en cahil zamanlarımda.
           “En cahil zamanlarım” dedim çünkü bir konuda hiçbir şey bilmediğiniz zaman çok cahilce adımlar atıp başka bilgilenmelerin ışığında benzerlik ve bağlar kurarak olaya yaklaşıyorsunuz. Ben de aynısını yapıyordum.

Salı, Mayıs 01, 2018

İyi ki Geldin!

koltuk

Sen Aklıma Geldin

                Yavaşça yerinden doğruldu ve oturdu olduğu yere. Sanki yabancı bir yerdeymişçesine etrafına bakındı tekrar tekrar. Ben hiç bozuntuya vermemeye çalışıyordum fazla tedirginlik hissetmesin diye. Kırık koltuk kahvaltı masamızın yakınında duruyordu olduğu gibi.  Hiç dokunmamıştım gürültü olmasın, uyanmasın diye. Sabahleyin kahvaltıdan sonra hem temizler hem de ne yapacağıma karar veririm diye düşünmüştüm.
              Masaya geçip oturdum, demliği de yanı başıma alarak. Geldi, karşıma oturdu “günaydın” diyerek ama yabancı gibiydik sanki. Anlamaya çalışır bir hali vardı etrafını inceleyen bir bebek gibi davranışından anlaşılan kadarıyla.
                “Günaydın delikanlı” dedim ben de. Her ne kadar tedirginliğimi ve kafamın içinde dolaşan soruları saklamaya çalışsam da sanıyorum vücut dilinin söyledikleri vardı, bir de yayılan enerji. O da ben de anlayacaktık biraz sonra. Umarım soracağım sorulara doğru cevap verir.

Pazartesi, Nisan 30, 2018

Aç, susuz ve uykusuz geçen üç gün

koltuklar

Üç günlük açlık, susuzluk ve uykusuzluğun ardından

                İçimdekilerin “şangırt” diye yere düşüp parçalandıklarını duyunca irkildim ve kısa sürede kendime gelmem gerektiğini söyledim beynime.Anlamıştım durumunu.

Pazar, Nisan 29, 2018

Korkunun Ecele Faydası Yok

"Korkunun ecele faydası yok"

Korkunun Ecele Faydası Yok

İnsan duygularıyla, hissettikleriyle şekilleniyordu sanki. Ne kadar kötü hissedersen kendini o kadar da kötü olan yaşanmışlıklar seriliyordu ardı ardına, tam tersi de oluyordu. Ne kadar iyiysen, mutluysan her şey tozpembeydi bu yaşamda. İnsan kendini zorlayarak ne iyi edebiliyordu ne de kötü. Kötü hissetmek çok kolaydı belki ama iyi hissetmek oldukça zor görünüyordu sanki. İyi ve iyilikler bu kadar uzaktayken gel de iyi düşün ve iyi olmaya çalış. Dünyayı tersine çevirmeyle aynı şeydi.

Cumartesi, Nisan 28, 2018

Kaza Geliyorum Demez

"Ramak kala"
Yuvarlanmaya Ramak Kala

                Havaların iyice ısınmaya başlaması kanların akışını hızlandırıyor anlaşılan, yerimde durmayı hiç istemiyor durmadan hareket etmek istiyorum. Birkaç dakika daha bile kapalı yerde durmak sıkmaya başladı.
            Belki çalışırım, fırsatım olduğunda diye düşünerek bilgisayarı aldım yanıma notlarımla birlikte. Ne de olsa akşamları çok zamanım olurdu babam erken yattığı için diye düşünüyordum.

Cuma, Nisan 27, 2018

Çarşamba, Nisan 25, 2018

Anlamsız

"Keçileri saldım çayıra"

Anlamsız

“Kendine yabancı”
Derlerdi de
Anlamazdım
O zamanlar,

Pazartesi, Nisan 23, 2018

Cumartesi, Nisan 21, 2018

Direksiyona Geçerken

"Can burnumun ucunda olur daima"
Can Burnumun Ucunda

                Şantiyeden ayrıldım kısa süre sonra. Kafam biraz rahatlamıştı, az da olsa gülmek çok işe yaramıştı. Kendimi daha rahat hissederek yola çıktım. Zamanın oldukça önemli bir kısmını harcamıştım.
            Yolda giderken daha dikkatli olmaya çalışıyordum, trafik oldukça yoğunlaşmış. Tatili –hafta sonu- sahil kenarlarında değerlendirmek isteyenler yakın çevrelerden akın etmişti sanki. Genellikle bahar ve yaz aylarında kalabalık olduğunu görmüştüm her zaman.

Cuma, Nisan 20, 2018

Taş yağacak başımıza

"İşlenik demirler"

Oğlum, İşi bilicen, işe gitmeyecen

            “Allah seni inandırsın, hanım bile şaşırdı da melül melül bana baktı durdu, ne yapıyor bu mutfağın yolunu bile bilmeyen adam diye. Bir süre işini gücünü bırakıp beni seyrettiğini gördüğümde en son, gülücükleri ağzını ayırmıştı iyice. Vallahi gözlerinden korktum, fırlayıp çıkacaklar yuvalarından diye. 
           Bıraktım olduğu gibi, sonra da oturdum. Daha oturur oturmaz da kahveye başladı bir şey demeden ve dank diye koydu önüme, hiçbir şey demeden. Anlayamadım ben de durumu.”

Perşembe, Nisan 19, 2018

Usta'ya Bakın Siz

"Bizim Usta"
Yükü hafifleyen Usta’nın Yaptıkları

                Çay kahve faslında bana takılmalar başladı tek tük ama çok fazla üstüme gelemiyordu kimse. Aynaya bakmak istedim önce suratımın nasıl göründüğünü merak ettiğimden dolayı. Suratım çok sert olmalı bu kadar çok etkilendiğine göre millet.  Arada bir gülümsemeye zorluyordum kendimi ama kendim bile inanmıyordum gülümsediğime, kaslar çok gergindi, kendim bile fark edebiliyordum her birini teker teker. Birisi tutup geriye asılıyordu sanki.
            Öğle vakti geçmek üzereydi artık, ne kalmıştı şunun şurasında eve gitmek için. Baktım olmuyor, dayanamıyorum sıkıntıya, birkaç saat kadar da erken çıkardım yola. İşlerim pek sıkışık değildi bu aralar. İyi bir fikir gibi geldi bana bu düşündüğüm ve biraz da olsa rahatlattı beni.

Çarşamba, Nisan 18, 2018

Değişen Halim

"Kimim ben?"
Değişik Biriydim Bu Gün

                Hafta sonunun gelmesi hem de korkutuyordu beni. Eve vardığımda ne ile karşılaşacağımı kestirememek oldukça tedirgin edici bir durumdu. Arada bir kendimi teselli etmeye kalksam da önüne geçemediğim bir duyguydu bu durum ve tüm enerjimi alıp götürüyordu üstüme çullandığı zaman.
            Arada kendimi ölçüp biçiyordum, acaba rahatsız mıyım diye ama rahatsızlık derecesinde olan bu korkumun altında yatan karşılaştığım durumlardı bir arada olduğumuz süre içinde. Korkumun kaynağını biliyordum ama çözümüyse bende değildi.

Salı, Nisan 17, 2018

Soran olursa

"Bana Ne denilmiyor"

Bana Ne!

Soran olursa diye,
“ne yaptın bu güne kadar?”
Cevap hazırladım
Aklımda;

Pazartesi, Nisan 16, 2018

Hedef

"Hedef göründü"

Kaybolan Hedef

Tamam,
 Ulaştım
Demişken

Hedefe;

Kafamın İçindeki Kör Kazık

"Ne olacak?"

Kafamın İçindeki Kör Kazık

“Ne olacak?”
Sorusu
Kör kazık gibi
Çakılıp kalıyor
Çok zaman;
Kafamın içine;
Cevaplayamadığım tek soru
Bu
Son zamanlarda,

Pazar, Nisan 15, 2018

Cumartesi, Nisan 14, 2018

Cuma, Nisan 13, 2018

Pazartesi, Nisan 09, 2018

Pazar, Nisan 08, 2018

Sanık ve Tanık Aynı Olursa

Karar
Sanık ve Tanık

İhbar eder kendini
Adam,
Savcılığa;
“Suçum ağır,
Dayanamıyorum artık
Vicdanıma;
Razıyım idama.”

Perşembe, Nisan 05, 2018

300 Yıl Öncelerinden Gelen Sesler!

"Eskilerden gelen sesler"
Montaigne ve Denemeler

                Akşam çabuk mu oldu, neydi sanki ya da çok geç mi olmuştu yoksa akıl erdiremiyordum bir türlü. Yastığa başımı koyduğumda günü düşündüm sürekli. 

         Demek ki bilinçaltıydı bu, fışkırdılar adeta birer baloncuk gibi dışarıya.

Çarşamba, Nisan 04, 2018

Delikanlıyı Şaşırtan Soru

Takim

Soru ve Cevap

                “Delikanlı, diyelim ki sen yetmiş yaşındasın ve on bir tane çocuğun olmasını çok istiyorsun ve mutlaka yapmak istiyorsun. Ne yaparsın?” ciddi ciddi baktı delikanlının gözlerine. Ne olduğunu tam anlayamadı sorunun.
                “bir daha tekrarlar mısın sevgili amcacığım, şu sorunu?”
Tekrarladı, ama gülümseyerek yaptı bu sefer. Delikanlı ayağa dikildi çömeldiği yerden, etrafına bakındı önce, yutkundu. Ters cevap verse olmazdı, ne esnaflığa ne de delikanlılığa yakışırdı.

Salı, Nisan 03, 2018

Aşkım, Kaç Çocuk İstersin?

"Çay"

                Aklından geçenlere kendisi de gülmeye başladı kıs kıs: arkadaşlarıyla birlikte felsefe, edebiyat, siyaset sohbetleri yaptıkları zamanlardı, gençlik zamanlarıydı: “ne günlerdi o günler, ah dönebilsem yine…” diye hayıflandı çayı tutmak için elini uzatırken. Çayı uzatan garsonun da gülümsemesi dikkatini çekmişti de aklından geçenlerin okunduğunu düşündü.
                Hani o futbol takımı kurmayı hayal ettiği zamanlar vardı bir de.  Sağ ayağını uzattı öne doğru. Kız arkadaşına dediklerini düşününce utandı biraz; “nasıl cesaret edebildin oğlum sen bunları o sıska, kara kuru kıza söylemeye?” hakikaten malmışsın be yavrum diye geçirdi sonra. Çayını karıştırdı acelesi varmış gibi.
                “Afferin kıza be arkadaş, hiç de korkmadan ‘neden olmasın, çok severim çocukları’” demişti de gülümsemişti utangaç utangaç.”  Biraz ileride oturan adam bakmaya başlayınca sesli düşünmeyi bırakıp sessiz düşünmeye başladı. Her şey –o an- gözlerinin önünde o zamanki kadar canlıydı.

Pazartesi, Nisan 02, 2018

Bu Gidiş Allende Gidişi!

"Sırıtan köpek"
Çömelmiş, Sırıtan Köpek

                Arabesk zamanlarını düşündü yol boyunca yürürken. Dalgınlığı, iş açmak üzereyken başına başkaları fark edip: “deli mi ne?” diyerek çark ediyordu bazen. “iyi ki telefonla ilgilenenlere denk gelmiyorum, yoksa koçlar gibi toslayacağız kafa kafaya…” diye mırıldanınca gülümsemek geldi içinden.

Pazar, Nisan 01, 2018

Babalar Korkar mı?

"Babalay koykmaz ki"

“Babalay Koykmaz ki!”

                “Babalay koykmaz ki, sen baba değil misin?...” cümlesi takılıp kaldı kulaklarında, uğuldayıp durdu; bazen arı kovanı gibi uğulduyordu kulakları da arılar sarmış gibi etrafını, kollarının arasına aldığı oluyordu başını, korumak için. Elleriyle arıları kovmaya çalışıyordu.
                “sahi! Yaramaz çocuk nasıl da düşünebildi, “ben baba değil miyim?..”  “Babalay koykmazmış!..”  “ben korktum oysa!..” “demek ki iyi baba olamam.” Vitrine baktı, gözlerinin içine. Vitrinin arkasında duran adam da kendisine bakıyordu acıyarak. Gözleri matlaşmış, hiçbir şey ifade etmiyordu. “ne diyorsun tanıdık?” diye sordu ona el sallayarak. Başını sallamakla yetindi sadece. Dudakları kıpırdamadı hiç. Bir süre bakışmaya devam ettiler hiç konuşmadan.
                “evet, bir çocuğum var benim de ama çoook uzakta, ulaşamıyoruz birbirimize…” gözlerinden bir damla yaş süzüldü, ha düştü ha düşecek yere; ellerinin tersiyle sildi düşmemesi için. Gerisi gelemedi yaşların. Birden musluk kapanıverdi. “ben nasıl babayım? Korkak baba!..

Cumartesi, Mart 31, 2018

Patlayan Bomba

Vitrin
Bomba

                Yaşamının değişik evreleri gelip geçiyor gözlerinin önünden sürekli; sinema perdesindeki reklamlara benzetiyordu onları, bazılarına gülümsüyor bazılarınaysa bakmak istemeyerek gözlerini yumuyordu geçsinler diye.
                Artık ona göre hiçbir şey kendi kontrolünde olamayacak gibiydi.  “ne zaman kontrol edebildim ki hayatımı?” diye mırıldandı yürürken.  “sahi, neydi ki hayatı kontrol etmek? Başkaları yapabiliyor muydu?...”  bir sürü soru arka arkasına dizilmeye başladı, mırıldanıyordu kendi kendine.

Cuma, Mart 30, 2018

Tepeden Kendine Bakış

tepeden-bakmak
İki Ayrı Dünya

Adımlarıma aldırmadan kendimi boşluğa bırakmış gibiydim adeta; tepeden, uçurumun dibine düşerken aşağıdaki kendimi izliyor kendimin hissettiklerini dillendirmeye çalışıyordum, kulaklarım duysun diye.
Canlanan anılar canımı yakıyordu arada bir hemen çark ediyordu aşağıdaki adam, çark etmek de meseleyi halletmiyordu ve çaresiz katlanmak zorunda kalıyordu anılara ve seslere.

Perşembe, Mart 29, 2018

"Ara, ara" diyen ses

Cadde

Görüşmenin Anımsattıkları

Evet, haklıydı; uzun bir süre görüşememiştik, aradıysa bile bana ulaşamamıştır çünkü uzunca bir süre telefonumu kapatmıştım geceli, gündüzlü. Telefonun çalması bana büyük bir işkenceymiş gibi geliyordu, esintinin bile rahatsız ettiği, duygularımı karman çorman ettiği bir dönemdi o dönemler.

Çarşamba, Mart 28, 2018

Telefonla Arayan Kimdi?

Gelen-telefon
Telefonumun Titreşimi

Arkadaştan ayrıldıktan sonra başıboş dolandım bir süre sokak aralarında, bir süreden sonra caddeye çıktığımın farkına vardım. Arkadaşın üzüldüğü aklıma geliyordu arada bir. Onunla birlikte üzülmeye devam ediyordum sanki. Her ne kadar onu teselli etmek için “boş ver, acelesi yok” dediysem de yalan söylemiştim kendisine. Ev en acil ihtiyacımdı bu aralar çünkü.