Salı, Mayıs 08, 2018

Yeniden Canlandı

"Altınkum-Didim"

Canlandı

                Bu iş umduğumdan da kolay olacak gibi görünüyordu ve hayalini kurmaya başlamıştım tamir edilen koltuğun yerine konuşunu. İçim rahatlayıverdi bir anda.
                Benim için asıl sıkıntı süreydi. Evden çıkmak için söz vermiştik ve kontrata da yazmıştık haziran ayında çıkmamız gerekiyordu o zamandan önce tamirlenip yerine konulması gerekiyordu koltuğun. Bu da bir bilemedin buçuk ay gibi bir süreydi.
                Telefonlarımızı yazıp birer de çay içtikten sonra ayrıldık atölyeden. Bu arada öğle vakti de yaklaşmaktaydı. Benim karnım guruldamaya başlamıştı. Biraz da sinir gerginliğimin etkisi vardı guruldamada.
                Delikanlı, fikrinin uygulamaya sokulmuş olmasından oldukça memnun görünüyordu; bakışları “gördün mü ya, ben de bir boka yarıyorum işte” der gibiydi. Arada kaçamaklarla bakışlarından görebiliyordum bunu. Konuşmayı çay içmek için oturmaya sakladım, arabada tam dikkatimi veremeyecektim ona.
                “Hakikaten ya! Nasıl da akıl edebildin sen bunu?” dedim gülümseyerek. “Neredeyse üç beş binden belki de daha fazla paradan döndük sayende” deyince iyice şişti. Gözleri parıl parıldı. Canlanmıştı iyice. Her seferinde siparişleri ben veriyordum nerede olursa bu sefer yanımızdan geçmekte olan garsona bağırarak “bir ayran, bir çay” dedi. Şaşırmadım dersem yalan söylemiş olurum. Şaşırdım hem de çok şaşırdım canlılığına.
189/
Devam edecek... Dedenin Torunu

Görsel: Google Görseller

2 yorum:

  1. Boş bir zamanda en baştan okumak lazım aslında bu hikayenizi. Benim sorunum ekrandan bir şey okumayı sevmemek. E kitap olayını bile sevemedim bu yüzden...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Saadet Uslu,
      bazı alışkanlıklar değiştirilemiyor; alın benden de o kadar, illaki kitabın kokusunu hissedeceğim. :)

      Sil

Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.