Geçmişin İzleri ve Dalgalar
Her
zaman istediğim şeydi ne zaman gelsem elimde anahtarımla kapısını açıp içeriye
girebilmek. Ne zaman olursa olsun, gece, gündüz, bir yere gidip döndükten
sonra. İlk kez emindim elime anahtarı aldığımda. Kendimi daha güvende
hissettiğimi anladım.
Bu duygumun neden kaynaklandığı
takıldı bir süre kafama. Düşündüm ki çocukluktan sonraki yıllardan kalan bir
izdi anlaşılan. Dışarıda okunan dönemler ve sonrası dönemlere ait yaşanılan
hayal kırıklıklarıydı. Gecesi gündüzü belli olmayan ailenin çalışma koşullarından
kaynaklıydı. Yanımda anahtarım olsa bile arada değişmiş olan asma kilitlerden
dolayı, hafta sonları tatilinde kasabadan erken köye dönüşlerde kilitli kapı
önünde saatlerce karanlığın çökmesini beklemek iz bırakmıştı derinlerde ve
çıkıyorlardı işte ortaya.
Bu durumu fark ettiğimde epeyce kafa
yordum üzerinde ve bir bir anımsadım teker teker. Ay ışığının o berrak
aydınlığı canlandı gözümün önünde. Bazen öyle oldu ki başımı yastığa koyduğum
zaman sanki yine o kilitli kapı önünde bekliyordum. İnsanın başını sokacak bir
evinin olması kadar güzel bir şey yok sanki.
Korkusuzca içine girebileceğimiz
emniyetli bir sığınağımız olacak bundan sonra bu ev bizim için. Aç kalsak da
kimselerin göremeyeceği bir sığınak. Duyguların dalgalanmasının önüne
geçilemiyor, duyguların birinden atlayıp diğerinin içine dalıp dalıp çıkıyorum
sürekli. y sıcak bir yaz günündeki ılık esen bir rüzgar altında kabaran deniz
dalgaları gibi biri sönüyor kumsala geldiğinde bir diğeri başlıyor denizin
uzaklarında ve gelip ayaklarımı ıslatsın diye bekliyorum ıslak kumların
üstünde. Yalayıp geçiyorlar ayağımı, hafiften bir serinlik hissediyorum bir an
ve tekrar sıcaklığın etkisi başlıyor.
Hayatın akışının da tıpkı dalgalar
gibi olduğunu düşünmeye başlıyorum. Hayatın kendisi de deniz. Her dalga denizde
oluşuyor ve bir süre denizin belli yerlerini etkileyip daha sonra değişiyor ve
her an değişik bir durum. Bu durumda hayat dalgalar değil de denizmiş gibi
algılamaya başlıyorum. Bir ayrıcalık var işte, o da denizler ve dalgalar
düşünemiyorlar. Nereden gelip nereye gidecekleri hakkında en küçük bir
bilgileri yok. İnsanlar öyle değil, yaşamlarındaki dalgalar hep bir iz
bırakıyor bir yerlerinde. Bazı dalgalar çok fazla kirlilik getirip
boşaltıyorlar kıyılara bazılarıysa bolca beyaz köpükleri koyuveriyorlar elleriyle
ancak hemen sönüp kayboluyorlar. İnsanlardaki köpükler kaybolmayan köpükler. İçinde
sürekli dalgalanıp duruyorlar. Bazen insanı sürükledikleri de olmuyor değil. Sürüklendiğimi
hissediyorum. Canım yanıyor.
196/
Devam edecek...
Dedenin Torunu
Görsel: Google Görseller
Lovely Post!
YanıtlaSilRegards.
Promoswithin.com
Codesarrival.com
Mallofdiscount.com
Great blog!
YanıtlaSilRegards.
Codesarrival.com
Dealswithin.com
Promosinn.com