Perşembe, Kasım 16, 2017

Diğer Doktorun Sırası

               
"Parkinson rahatsızlığı"
                 Raporun bitmesine vardı daha “gelecek ayda yenilenecek raporun” dedi. Reçeteyi alıp “teşekkür ederiz, hoşça kalın” diyerek ayrıldık nörolojiden. Ben telaşla hızlı gittim psikiyatri servisine ve bakınca anladım yakınlaştığımızı.
                Delikanlıyı alıp getirdim geriye dönerek. Bir süre bekledik oturarak. Çağrıldı ve hemen girdik içeriye. Bu doktordan da aynı sıcaklık ve yakınlığı görünce sevincimiz arttı biraz daha. Biraz sohbet ettiler birlikte ben karışmadım aralarına, ama arada doktor bana bakıyordu ama bir şey söylemiyordum olumlu oldukları için dediklerinin. Bilinci gayet yerinde görünüyordu ve dediği şeyler de oldukça bilinçliydiler.
                Bir ara bana döndü doktor ve “siz nasılsınız, nasıl hissediyorsunuz kendinizi?” dedi. Ağlayacaktım neredeyse, benim de halımı hatırımı soran birisi çıktı diye. Bütün hormonlarım değişti birden memnuniyetimden “teşekkür ederim, iyi olmaya çalışıyorum ama sıkıntılarım oldukça fazla. Çok tez canlı oldum önüne geçemiyorum, bazen dilim damağıma yapışıyor patlayacak gibi oluyorum. Umutsuzum, geleceğe dair olumlu hiçbir şey yok kafamda ve ne yapmam gerektiğini de bilmiyorum…” boşalıverdim birden otomatik olarak.
                Benim doktor ve sekreterine hiç baktığım yok, daha doğrusu yüzlerine bakıyorum ama onların yüzlerini hiç mi hiç algılayamıyorum kendi dünyama saplandığımdan. Adam sorduğuna sormuşuna pişman olmuştur her halde ama hiçbir mimik belli etmiyordu memnuniyetsizliğini.
                “Ne zaman isterseniz her zaman bizleri arayabilirsiniz ve bizler size yardıma her zaman hazırız, hiç çekinmeyin ve aklınızdan çıkarmayın, anlaştık mı?” demesi gözlerimin dolmasına ve hatta birkaç damla da akmasına yol açtı. Çok duygulanmıştım sözlerinden, gerçekten de büyük destekti sözleri benim için.
                “İsterseniz size de bir reçete yazalım, ister misiniz?” diye sorduğunda doktor “iyi olur, çok teşekkür ederim size, ben unutmuştum aslına bakarsanız” dedim başımla da onayladım. Benim de reçetem oldu böylece.
                İhtiyar delikanlıya bakarak doktor: “sizi iyi gördüm, ilaçlarınızda bir değişiklik yapmayacağım zaten minimum dozları kullanıyoruz ve aynen devam edeceğiz. Uyku düzenleyici de var zaten. Herhangi bir sıkıntınız olduğunda çekinmeyin” dedi gülümseyerek. Reçeteyi uzattı.  “Halüsinasyonları birden kesemeyiz, bunun için de doz yükseltmeye gerek yok, zamanla azalacaktır, bazen alevlenmeler olabilir, öyle zamanlarda dikkatli olun” diye de uyardı beni.
                Teşekkür ederek ayrıldık ve hastanenin karşısındaki eczanelerden birisine girip reçeteleri uzattım. Bize birer çay ikram ettiler reçeteler hazırlanıncaya kadar. Reçetelerimizi aldıktan sonra eczaneden çıkıp biraz nefes almak için kafeteryaya oturduk tekrar. Mesainin bitmesine bir saat kadar kalmıştı, açlık hissetmeye başladım, delikanlıya sordum “yiyelim” deyince yandaki lokantaya girdik birlikte.
               
66/
Dedenin Torunu

Görsel: Google Görseller

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.