Hayal görmelerine inanmadığından sık
sık aynı konu üzerinde anlatmaya devam ediyordum. Ayrıca hafızada fazla bir
süre tutamadığını da bildiğim için kendime iş edinmiştim anlatma olayını. Aynı konular
üzerinde dönüp dolaşıp duruyorduk sürekli. Her seferinde anladığından emin
olmak için anlayıp anlamadığını soruyor anlamadım derse tekrar anlatıyordum
anlamadığı konuyu.
Yaşam
oldukça zorlaşmaya başlamıştı daha ilk zamanlardan beri ama bütün gücümle alt
etmeye çalışıyordum karşıma çıkan sorunları. Bu arada kendime zaman ayıramamayı
hiç düşünmeden tamamen ihtiyar delikanlıya yoğunlaşmıştım. Kendi sorunlarımın
da dağlar kadar olduğunu görmezlikten geliyordum bile bile.
Daha ilk hafta içinde yine bir gün
akşamüzeri geldiğimde evde bulamayınca içime bir korku düştü ve biraz
bekledikten sonra yine polisi aramak zorunda kaldım. Yine yarım saat içinde
buldular ve bulunduğum yere getireceklerdi. Ben mahallede polis arabasından
indiği görülürse diye rahatsızlık hissedince gelecekleri yol üzerinde hızla
ilerleyerek kısmen de olsa oturduğumuz evden uzaklaşmış oldum ve yolda
karşıladım polis arabasını. Beni tanıyorlardı artık ve derdimizi de biliyorlardı.
Bu
durumu yaşadıktan sonra anladım ki bizim tekrar ilaç düzenlemesi yaptırmamız
gerekiyor bir felaket yaşamadan. Her an her şey olabilir. Beni düşman belleyip
gece kesebilir veya boğabilir vb. güçlü kuvvetli olması da her şeyi
yapabileceğinin garantisini veriyordu.. Evde ikimiz yalnızdık ve uyurken
boğazıma çökse gücüm yetmez kendisine ve eşek cennetine biletim kesilebilir.
Böyle hayal dünyasına daldığı zaman hiçbir şeyin farkında olmuyor. Evi
yakabilir.
Nihayet
yarım saat kadar uğraşmadan sonra polis arabasına binmeye razı oldu. Bir
sandalyeye oturdu ama önüne konulan çaya bakmıyordu bile. İçeride kaloriferin
yanmasından dolayı sıcaklık dışarıya göre oldukça fazlaydı. Titremesi kesildi
beş dakika içinde ancak durumunda herhangi bir değişiklik yoktu ve beni hala
tanımıyordu.
Belki
hastaneye gitmiştir diye düşünerek hastaneye gittim, aradım, soruşturdum ama
yoktu, hastaneye gitmemiş. Daha önceleri birlikte gezip dolaştığımız ve oturup
vakit geçirdiğimiz yerleri dolaştım tek tek ve yoktu hiçbir yerde de. Öğleyi
geçti zaman ama ayaklarımın altı yanıyordu bu arada. Çaresizdim, aramaya devam etmekten başka bir
şey gelmiyordu aklıma.
Yeni tutulan evin acil eşyalarını
tamamlamanın arkasından ilk fırsatta taşınmaktı çabam. Mesaiden sonra gidip
getirdim ihtiyar delikanlıyı ve alabildiğimiz kadar eşyayı ama kalanlar vardı
daha. Bir sefer daha gidip gelmem gerekecekti ama bunu hafta sonuna bıraktım
çünkü evi boşalttıktan sonra anahtarını ev sahibinin kendisine vermek
istiyordum, diğer bir yandan da evin son halini teslim etmeyi daha uygun
buluyordum.