Cumartesi, Haziran 16, 2018

Yabancı

Ev temizliği

Yabancı Dünya'lığım

            Uzun bir süreden beri ilk defa uykuya geçerken rahat olacaktı kafam. Başımı yastığa koyar koymaz uyuyabilmeyi o kadar çok özledim ki nasıl olduğunu, ne hissedildiğini bile unutmuşum. Aklıma hiçbir duygu gelmiyor derin uyumakla ilgili. Eminim çok iyidir, turp gibi kalkar insan yataktan; uyandığı zaman.
            Zaman oldukça geç olduğu için yapılabilecek bir şey yoktu daha. Misafirhaneye gittik beraber ihtiyar delikanlıyla. Ilık birer duş alıp yatmaya geçtik ayrı ayrı odalara ama benim bir türlü uyku girmiyordu gözüme; bu seferde sevinçten uyuyamıyordum işte. Bu uyku denilen meretle başım belada anlayacağınız. Ne sevinçliyken ne de üzüntülüyken uyuyabiliyorum doğru dürüst. Yine sabah olacak kıvranırken, bir o yana bir bu yana dönerken yatakta.
            Misafirhane dediğimiz yer aslında iş yerinin çatı katı. Dört adet odası var. İş yeri ve üç katlı mesken olarak planlanmış yapı. İlk üç kat iş yerine ait. Zaman zaman şantiyelerden gelen elemanlar konaklıyorlar dairede işleri bitmediği zaman. İşleri bittiğinde de dönüyorlar şantiyelerine. Ben de bir ev buluncaya kadar kalmayı düşünmüştüm zorunlu olarak.
            Sabah erken oldu benim için. Daha ortalık aydınlanmaya başlamadan ayağa dikildim hemen. Bir an önce ortalık açılsa da eve acil olan eşyalardan alsam diye geçiriyordum kafamdan. Mecburen ikinci el eşya alınacaktı,  duruma göre. Yeni eşya düzmenin imkânı yoktu henüz, belki ileride olabilirdi bazı şeyler.
            İşlerin hafif olması içimi biraz rahatlatıyordu izin alma konusunda. Bu günlere kadar hiç izin istememiştim. Durumu belirtip belki iki gün izin koparabilirdim, ilk aklımdan geçtiğinde heyecanlanmıştım epeyce. Hayalimde evi toparlayıp yatacak hale getirivermiştim bir günde kendimce.
            Öyle çok istediğim bir şey yoktu aslında. Yalnızca bir döşek ve nevresimden ibaretti, ha yastık olması ayrıca lüks olacaktı.
            Heyecanımı yatıştırmak için duşa girdim hemen. Beş on dakika kadar duşta vakit geçirdim sanki yıllar gibiydi. Çıkıp kurulandım ve giyindim. Birkaç saat geçmek bilmedi bir türlü. Arkadaştan telefon bekledim temizlikçiler için ama daha çok erkendi, kendi kendime güldüm. Çok anormaldim, net bir şekilde farkına varabiliyordum durumumun.
            Neyse, saat sekize geliyor, indik birlikte aşağıya ofisler katına. Bir çay koymak için mutfağa yöneldiğimde eleman mutfaktan çıkıverdi. Şaşırdım birden. Aslında her zamanki vakitti, orada olması gayet normaldi ama ben başka bir dünya düşlediğim için unutmuş gibiydim eski dünyamı. “günaydın” dediğinde döndüm eski dünyama “günaydın” diyebildim arkasından. “Çay beş dakikaya hazır olur yabancı” dediğindeyse utandım biraz. Demek ki belliydi durum. “o kadar mı belli oluyor?” dediğimdeyse dönüp yüzüme gülümseyerek “alıştım artık, sık sık karşılaştığımız için bu dünyada.” dedi eleman.
192/
Devam edecek... Dedenin Torunu

Görsel: Google Görseller

2 yorum:

  1. Yeni açtığım kişisel bloğuma desteğinizi ve önerinizi bekliyorum! Sevgiler.B
    www.benirva.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Miss B. özür dilerim geç yanıtladığım için. geçen yedi ay internet altyapısından dolayı internete bağlanamadım. sayfanıza uğrama fırsatım ancak oldu. sayfanız oldukça güzel ancak sanki biraz geç açılıyor gibi geldi bana. nedeni resimleri sıkıştırmıyor musunuz acaba diye merak ettim. ayrıca ilginiz için teşekkür ederim. :)

      Sil

Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.