Çarşamba, Nisan 18, 2018

Değişen Halim

"Kimim ben?"
Değişik Biriydim Bu Gün

                Hafta sonunun gelmesi hem de korkutuyordu beni. Eve vardığımda ne ile karşılaşacağımı kestirememek oldukça tedirgin edici bir durumdu. Arada bir kendimi teselli etmeye kalksam da önüne geçemediğim bir duyguydu bu durum ve tüm enerjimi alıp götürüyordu üstüme çullandığı zaman.
            Arada kendimi ölçüp biçiyordum, acaba rahatsız mıyım diye ama rahatsızlık derecesinde olan bu korkumun altında yatan karşılaştığım durumlardı bir arada olduğumuz süre içinde. Korkumun kaynağını biliyordum ama çözümüyse bende değildi.
            Duygularımın üstüne yatabilmekti elimden geldiğince. Körü körüne üstüne yatmaktı bu görünen tehlikelerin. Her an her şey olabilirdi, yangın, ölüm daha nice felaketler bizi bekler gibiydi kapı önünde.
            Yalnızlığın da verdiği çaresizlik vardı, yardıma koşacak kimselerin olmaması aciz ve güçsüz bırakıyordu beni. Ben mi öyle düşünüyorum yoksa yardım istemeyi bilmediğim için. Hayır, istediğim zamanlar da olmuştu ama kimseden yardım gelmemişti; herkesin kendisine faydası yoktu zaten değil başkasına yardım etmek.
            Gün boyu bocalayıp durdum akrep ve yelkovana bakarak ikide bir. Onlar da bana inat, yerlerinden kıpramaya nazlanıyorlardı sanki. Ha şöyle bir koşturuvereyim, depara kalkıp da demiyorlardı hiç. Kızgınlığım ve kırgınlığım artıyordu akrep ve yelkovana karşı.
            Ne garip değil mi, akrep ve yelkovana kızmak, darılmak. Oluyor işte.  Öğle yemeğine çıktık hep beraber çalışanlarla birlikte. Arabaya bindim, gidiyordum, götürdükleri yere. Umurumda değildi yemek. Aç mı, tok mu olduğum hakkında da bir fikrim yoktu hiç. Kafama saplanıp duran tedirginlik vardı içimde, dışımda. Kendim bile fark eder olmuştum gözlerimin sabit noktalara baktığını.
            Arabada giderken her yer boş bir tuval gibiydi. Resim yoktu üzerinde ve resim çizilmesini sabırsızlıkla bekliyordu adeta. “geldik, buyrun” dedi kaptan, tok sesiyle. Herkes inmeye başlayınca ben de hareketlendim inmek için. Oturacak halim yoktu ya, bir şeyler atıştırırdım, olur biterdi.
            Yemeklerimizi yedik, gülüşmeler, şakalaşmalar oldu aralarında, bazen bana gözler takılıyordu ama kimse de bir şey söylemiyordu, tam olarak anlayamadıkları durumum için. Aslında genellikle şakacı ve konuşkan biriydim ama bu gün başka birisiydim sanki onlar için. 

171/
Devam edecek... Dedenin Torunu

Görsel: Google Görseller

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.