İhtiyar halüsinasyonda hemen hemen gece boyunca kaldı. Bu
günlerde değişen bir şeyler var.
Ben de sabaha kadar uyumadan bekledim kötü bir durumla karşılaşmamak için. Halüsinasyonlarda görüp konuştukları tanıdıkları ve yönlendirmeleri yok şimdilik. Sinirlilik gözlenmiyor.
Kendince oldukça üzgün görünüyor. İştahı kesildi, ilaçlarını düzenli alıyor görünüyor şimdilik.
Ben de sabaha kadar uyumadan bekledim kötü bir durumla karşılaşmamak için. Halüsinasyonlarda görüp konuştukları tanıdıkları ve yönlendirmeleri yok şimdilik. Sinirlilik gözlenmiyor.
Kendince oldukça üzgün görünüyor. İştahı kesildi, ilaçlarını düzenli alıyor görünüyor şimdilik.
Kriz diye düşünüyorum ama evre de olabilir yani bir
basamak daha yükselmiş olabilir. Kötü günlere yaklaşıyoruz galiba! Sabahleyin
06,30 civarında beş yumurta çaktım, çay demledim ve salatalık söğüş yaptım
birlikte kahvaltı yapmak için çağırdım odasından.
Odasında kardeşimle konuşmuş, gelecekmiş, aşağıdaymış,
onu bekleyecekmiş yemeğe oturmak için. Uzaktan gelmiş. Söylediklerini işitince
bir tuhaf oldum, kaybetmenin buruk bir duygusunu hissettim kısa bir an ve
bocaladım, ne yapmam gerektiğini şaşırdım önce. Bir süre baktıktan sonra
haline, canım acıdı, içimden bir şeyler kopmaya başladı.
“Sen gel, o da gelince oturur” dediğimde “ben kapıya bir
bakayım orada bekliyordur belki de” deyip daire kapısına yöneldi. Kapıyı açtı
ve anlamsız anlamsız bana baktı başını çevirerek. Hala halüsinasyondaydı. “Sen kapıyı kapat da gel, biz oturalım
gelirse kapıyı çalar nasıl olsa” diyerek ben döndüm mutfağa doğru. Mutfak
kapısına yaklaştığımda tekrar dönüp baktım bana bakıyordu yine anlamsız ve
donuktu bakışları. “Kapatayım mı?” deyince kapatmasını söyledim. Acizliği her
halinden belliydi, çaresizlik de vardı. Artık ayakları bile isyan ediyordu
yüklerini çekmeye.
Kahvaltıya okuduğumuzda dikkatlice süzdüm tepeden aşağı
ve mimikleri dahil her bir hareketi gözlüyordum bir anlam ve neden bulabilmek
anlayabilmek için. Yemek yemesi hızlıydı, acıkmışa benziyordu. Haklıydı, dün
iştahsızdı ve en sonunda zorlayarak yemişti taze fasulye yemeğinden.
Yemekleri bir veya iki günlük yapıyorum genellikle ve buz
dolabında saklıyorum sıcak aylarda. Bu yaz genellikle sebze yemekleriyle
beslendik. Aslında şüphelenmiyor değilim bu durumdan. Çünkü bu yaza kadar ilk
rahatsızlanmasından bu yana ağırlıkla bakliyatla besleniyorduk, sebze ve
meyvemiz hiç eksik olmadı dolapta. Şu önümüzdeki haftayı da atlatalım, kontrol
için gidip gelelim beslenmeyi bakliyata döndürmeyi düşünüyorum tekrar. Kış da
geliyor zaten.
Bugün çarşamba, hastaneden kan tahlilini ve azalan
ilaçlarını yazdırıp geldi. Halüsinasyondan çıktığı zaman bilinci ve
davranışları gayet net. Sabahleyin kahvaltıdan sonra hastaneye özellikle yalnız
gönderdim ama içimde kuşku vardı. Öğleden sonra geldi eve. İşlemlerini eksiksiz
yaptırmış. Kan tahliline baktım, kan değerlerinde göze batan bir anormallik
yoktu ama minerallerde dört ay önceki tahlillere göre kısmen düşüklükler vardı.
B vitamininde çok az bir oynama vardı eskiye göre ama standart dahilindeydi.
Tahlillere göre durumu benden sağlam. Ben yaptırsam
bindir durum çıkar herhalde. Son zamanlarda baş dönmesi, kulak çınlaması,
damağımda -küçük dilimde sanırım- şişme hissediyorum, yutkunmama bir sıkıntı
vermiyor şimdilik ama ilerisini bilmiyorum. Sanki domates kabuğu yapışmış veya
yanık yüzey dokusu varmış da kabarmış gibi hissediyorum sürekli yutkunurken.
Bir ara kahvede otururken tanıdıklar gelmişti yanıma ve oturup sohbet etmiştik,
o sohbet esnasında zorlandığımı hissettim. Ses tellerim zorluyordu beni ve ses
çıkarabilmek için çok fazla enerji harcadığımı düşündüm yorgunluk hissetmeye
başladığımda.
25/
Dedenin Torunu
Görsel: Google Görseller
Allahım şifa versin inş.
YanıtlaSilLerzan Kara,
Silteşekkür ederim iyi dileğiniz için.