"Beyin kanaması" |
Çatı Arası Düzenlemesi Tamamlandı
Çatı
arasındaki bütün yazılı çizili kağıtları derleyip toplamıştı Dedenin torunu.
Bir hafta kadar uğraşmıştı bu işle.
İşten gelir gelmez acele acele bir şeyler atıştırıp bazen kimsenin haberi bile olmadan nereye gittiğinin, doğruca çatı arasına çıkıyordu.
İşten gelir gelmez acele acele bir şeyler atıştırıp bazen kimsenin haberi bile olmadan nereye gittiğinin, doğruca çatı arasına çıkıyordu.
Buldukları
kendisini çok şaşırtıyor bazen de inanamıyordu olan bitenlere. Anlayamadığı bir
sürü şey oluştu kafasının içinde Dedesi ve dedesinin babası hakkında. Kendisi
hiç tanımadığı için merak da etmişti ama kimseye de sormamıştı hiç.
İnsanın aile
kökenlerini bilmesi önemli olmalı diye geçirdi aklından. Halbuki kendisi babası
ve bir miktar da dedesi hakkında yarım yamalak bir şeyler biliyordu sadece.
Öğreneceği oldukça fazla bilgi vardı burada, en azından 100 yıllık bilgilerdi
kendisi için. Abartıyor muyum? Diye soruyordu bazen. Olmuş bitmiş yaşamlar
işte, bugüne kadar ne fark etti ki bundan sonra fark etsin diye düşünmek ona
aykırı gelmeye başlamıştı gözüne takılanlardan sonra.
Gece
yarılarında gelip yatıyordu yatağına, karısı uyansa da bir şey söylemiyordu
uykusu dağılmasın diye. Anlamıştı nereye gidip ne yaptığını. Bir gün çıkıp
bakmıştı çatı arasına ve her şey dağılmıştı her yana. Merak edip bakmadı hiçbir
şeye nasılsa kendisi anlatır bir gün diye. Hiçbir şeye dokunmamak en iyisiydi.
Dedesinin
kendi babasına yalnız başına baktığını ve rahatsız olduğunu anlamıştı kıt
kanaat, neden yalnızdı bilmiyordu. Rahatsızlığını da tam olarak anlayamamıştı
henüz. Merak ediyordu onun için bir an önce her şeyi sıraya koymalıydı.
Dedesinin
çocukluğundan olanlar da vardı. Şiirler vardı bir şiir defteri yazan defterde.
Âşık olmuş, çocukluk ve gençlik aşkları vardı anlaşılan. Kızgınlıkları,
kırgınlıkları, hevesleri, hedefleri…
Birkaç
hikâyeye başlamış hepsi de yarım kalmışlar.
“Hayatımda
önemli bir kesit” dediği bir durum yaşamış, duygu durumu oldukça dalgalanmış.
Babası beyin kanaması geçirmiş ve acilen ameliyata alınmış doktorun dediğine
göre ölüm yüzde yüzmüş ama yapılacak da başka bir şey yokmuş. Ameliyat kararını
vermiş “Siz elinizden geleni yapın” diyerek doktora.
Koridorda
beklemiş ameliyathaneden gelecek bir haberi duymak için ama olumlu bir haber de
beklemiyormuş “Başınız sağ olsun, hastayı kurtaramadık, elimizden geleni
yaptık.” Sözü kulağında çınlamış her saniye.
“şu hayat ne
tuhaf, bir varmış bir yokmuş masal gibi sanki. Beş dakika önce var olan adam
biraz sonra yok olacak belki de yok şu anda.” Diye kendine fısıldamış durmuş
karşısında bekleyen bir hasta yakının sesiyle kendine gelmiş.
O zamandan
sonra ölüm kol kola gezmiş dedemle ve dedemin babasıyla. Hiç de yabancılık
çekmemiş ölümden. “Öldüğünde gülümsüyormuş zaten, görenler öyle söylüyor. Dalga
geçmiş belki de ölümle, ne bileyim alay etmiştir onunla. ‘Yendim seni’ demiştir ölümün yüzüne…
24/
Dedenin Torunu
Görsel: Google Görseller
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.