Çarşamba, Ekim 04, 2017

Perşembenin Gelişi

"Halüsinasyon"
Kış Pek İyi Geçmeyecek Anlaşılan

Bugün öğleden sonra geç kalkabildim yine. Uzun bir süredir böyle durum, geceleri nöbetteyim, her ihtimale karşı.
Dün akşamdan iyiydi durumu, suratı düzelmişti oldukça ve bir atak olması ihtimali üzerinde durdum ve atağın geçtiğini düşünmeye başlamıştım.
           Saat 15:00 sularıydı kalktığımda ve sopa yemiş gibi ağrıyordu her yanım. Dinlenememiştim. Mutfağa geçtim kahvaltı için, mutfakta su koydum çaydanlığa ısınsın diye ve geriye dönüp bakmak istedim odasına. Sandalyesinde bacak bacak üstüne atmış teşbih çekiyordu ve keyfi iyiydi ancak keyfimin kaçmasına neden olan şey eşyalarının toplanmış olmasıydı.
                Halüsinasyonda olduğu şüphesi arttı yine bende. “Yine hazırlanmışsın, yolculuk mu var?” dedim. Bana bakarak gülümsedi “sen dedin ya akşam, ‘ben 14 de uyanırım ondan sonra gideriz’ diye.” Dediğinde kan beynime fışkırdı ve tüm dünyam karardı yine. Sakin olmaya çalıştım.
                “İlaçlarını aldın mı?” dedim. “Aldım” dedi ama almadığı belliydi durumdan, bütün eşyaları toplanık olduğu için anlamıştım bunu. “Haydi sen ilacını al da gezmeye git biraz” dedim, kahveye gidip gelmesi onu halüsinasyondan çıkarıyordu. “Tamam” dedi ve 16:00 ilacını alarak telefonunu yanına aldı kapıdan hole geçerken “Gelecek bir şey var mı?” diye sordu her zaman yaptığı gibi.
                Ekmek vardı yeterince “sigara” dedim sadece.  İştahı kesik olması nedeniyle yarım kuru ekmek yemiş yemek olduğu halde.
                Gelecek kış pek iyi geçmeyecek anlaşılan. Çünkü güneşin iyi olmasında etkisi olduğu kesin. Kış aylarında kahveye çıkamadığı zamanlar daha da kötü oluyor ve halüsinasyonlar artıyor. Bu kış daha da artacak anlaşılan.
                Tek korkum yalnız olmamız nedeniyle daha da kötüleşmesi perişanlık demekti benim için. Hem uykusuzluk hem de her şeyiyle birebir ilgilenebilmek nasıl olacak bir türlü çözebilmiş değilim. Tek aklımdan geçen o duruma gelmeden eli ayağı tutarken göçüp gitmesinin iyi olacağı. Kendisi için perişanlıktan kurtulmak olacak böylesi.
                Ne kadar da acımasızım ben diye düşündüğümde yine de başka çaremizin olmadığını görüyorum. Şu haldeyken bile yeterince ıstırap ve acı çekiyoruz zaten.
                Çok farklı bir tecrübe ve yaşam bu yaşanılanlar ve başkasının anlamasını da beklemiyorum. Dışarıdan görünenle içeride yaşanılan ve hissedilenler farklı. Anlatımı da mümkün değil. Kime anlatacaksın ki? Kendine bile anlatmaya korktuğun ve anlatamadığın şeyleri.  
               
22/
                                                                                                                      Dedenin Torunu

Görsel: Google Görseller

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.