Koltuk |
Diyelim ki dövdüm, ne geçecek elime, dünyayı mı fethedeceğim?
Olsun,
o seni dövdü ama? Evet dövdüğü birkaçını hatırlıyorum. Kötü niyeti yoktu
kendince terbiye vermeye çalışmıştır.
Bildiği düşündüğü o kadarmış demek ki, yıllar geçmiş üzerinden. Şimdi ortaya çıkarmanın anlamı ne bunun? İntikam mı? Olmaz, olmaz böyle bir şey. O yaptı diye ben de yapacak değilim bunca yıldan sonra.
Bildiği düşündüğü o kadarmış demek ki, yıllar geçmiş üzerinden. Şimdi ortaya çıkarmanın anlamı ne bunun? İntikam mı? Olmaz, olmaz böyle bir şey. O yaptı diye ben de yapacak değilim bunca yıldan sonra.
Hem
ben de aynı şeyi yaparsam geçen yılların ve benim geçen yıllardaki edindiğim
bilgiler ne işe yarayacak.
Bilgi
mi dedin? Hava cıvadan bahsediyorsun sen, biliyorum senin de aklından geçiyor
zaman zaman.
Olsun,
geçse de öyle bir şey yapmayacağım.
Kafasının
içinden geçenler bütün vücudunu etkiliyor, bazen elleri titreyip, bazen de
koşacakmış gibi ayakları geriliyordu sanki. Duygularını anlamakta zorluk
çekiyor etrafına bakarak dikkatini başka bir şey üzerinde yoğunlaştırmaya
çalışıyor.
Bir
süre penceredeki yarı aralanmış perdeye baktı, yanındaki boşluktan dışarıya
kaydı gözleri. Akşam karanlığı yakınlaşmıştı epeyce, güneşin battığı kesindi.
Bir süre bakındı anlamsız anlamsız. Beyni bir tuhaftı, kendi dediği, istediği
yöne gitmiyordu, bir bildiği varmış gibi davranıyordu ve beni kullanmaya
çalışıyordu. İnatla yaptığı bu işi sürdürmeye kararlı görünüyordu.
Beyin
benim, vücut benimken bu duruma ne anlam vermeli? Yıllar öncesi serilmeye
başladı son yıllarda önüme. Ben neyle uğraşıyorum o neyle uğraşıyordu, iki
düşman bitişik ikizler gibiydik her an. Birbirimizin gözlerine bakıp ellerimizi
yumruk yaparak var gücümüzle sıkıp birbirimize gösteriyorduk her an diğerinin
gözünün üstüne çakacakmış gibi.
Bir
an heyecan sardı ve elleri titreyerek arkasına yaslandı, derin nefesler aldı.
Gözlerini açık tutmak istiyordu sürekli çünkü bir an kapattığında yediği
tokatlar tekrar şakladı suratında. Çok aciz ve çaresizlik hissetmişti arkasına
yaslandığı koltukta. Bir anda açtı gözlerini, ne biçim kâbus bu? Diye sordu
kendine.
Unut
onları unut, olup geçti işte, şu an üstünden yıllar yıllar geçti, zamanı mı
gerileri karıştırmanın? İknaya çalışıyordu içindeki düşman ikizini. Sen nasıl
girdin benim içime? Kim veya kimler soktu? Ne tuhaf, bir operasyon da
geçirmedim ama! Diyerek gülümsedi istemeyerek.
29/
Dedenin Torunu
Görsel: Google Görseller
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.