Pazartesi, Kasım 27, 2017

Sen Bilin Halcazım!

"Gece"

Ayran

“Karnın aç mı, yemek ister misin bir şeyler?” dedim ayranı duyunca. 

Çünkü ayranı yemeklerde içerdi genellikle. 
“Giderken yiyelim” dedi bana bakarak. Biraz parıltı vardı gözlerinde. 
“Tamam, dinlenelim biraz, sonra karşıya geçeriz, bizim oradaki kapalıdır bu saatte” dedim ve gelen çayımın içine şekerini atarak karıştırmaya başladım.

Gelişimiz hayal meyal geliyordu bana, gecenin karanlığının etkisi miydi acaba? Daha öncesi hiç böyle görmemişim ben buraları, gecelerde çok dolaşmıştım halbuki. O zamanlar kendimi güçlü hissediyordum belki de ondandır; şimdi ise çok zayıfım, umutlarım sönük ve gözlerimdeki canlılık kayboldular. Bomba gibiyim her an patlamaya hazır. Artık kendime güvenemiyorum, kontrol edemiyorum kendimi; kavgalıyım kendimle üstelik de. Kendimle kavgalarım bitkin düşürüyor beni, kıprayacak halim kalmıyor bazen nerede olursam olayım çöküveresim geliyor olduğum yere bir daha hiç kalkmayasıya.
Yarım saat kadar oturup sonra kalktık kahveden ve karşıdaki lokantaya girdik. Herhangi bir yemek ismi hatırında tutamadığı için garsonun saydıklarından tesadüfi bir yemek söylüyor, bu durumu engellemek için tezgâhtan beğendiği yemeklerden seçmesini akıl ettim bir süre önce.
Beğendi yiyeceklerini, ben de bir çorba söyledim kendime. Gelip cam kenarında bir masaya oturduk. Yemeklerimizi hızla tüketip kalktık. Yavaş yavaş eve doğru yol aldık. Sokağa girince nedense bir rahatlama geldi bana, etraftaki binaların ışıklarına baka baka ilerledim bizim binaya doğru. Bahçe kapısından içeriye adımımı atınca kendimi güvende hissetmeye başladım.
Babam kapıyı açmada zorlandığı için sabredemeyeceğimi düşünerek anahtarımı çıkardım çantamdan ve kapıyı açarak yürüdüm önden. O da kapıyı kapattı arkamdan ve tırmanmaya başladı bir kat yukarıya. İşte geldik bugün de kapımıza, kimsenin bizi beklemediği kapımıza. Olsun bekleyen bir kapımız var ya, bazılarının o da yok!
Bitişik komşumuzun kapısının önünde ayakkabılar yok olduğuna göre evde değiller demek ki, dışarıya çıkmış olmalılar ya da bir yere gitmişlerdir belki de, ses seda yok. Dairemizin kapısını açtım, girdik içeriye. “Evim evim güzel evim, sensin benim her şeyim” diye düşününce tekerleme geldi aklıma. “Evcazım, evcazım, sen bilin halcazım!”
77/
Dedenin Torunu

Görsel: Google Görseller

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.