Çarşamba, Kasım 22, 2017

Gülmeli miyim, ağlamalı mıyım halime?

"Yaratık"

Takip Etmek Şart

Dişlerini fırçalamayıp ağzının kokması sinirlenmeme yetip de artıyordu, o kadar söylemeye rağmen dişlerini fırçalamayı ihmal ediyordu birkaç kez fırçalayıp üzerine düşülmeyince bırakıveriyordu. Hasta olmasını unuttuğumu kendime hatırlatıp geçiştiriyorum kendimi.
Ağzından nefes alması desen ha keza, gözüme batan şeyler. Hiç babalık etmedi, ne bir gün nasılsın dedi hâl hatır sordu, her zaman asık suratı gözlerimin önünde canlanıveriyordu, bir de o kadar korkuyordum ki yediğim dayaklar aklıma geldikçe, sinirlerim iyice harap oluyor, hepsini ödemeli! Gibi değerlendirmelerime gülmeli miyim, ağlamalı mıyım kestiremiyorum. Neler oluyor bana böyle, ipe sapa gelmez şeyler düşünerek nereye varmak istiyorum böyle. Bambaşka birisi olup çıktım, insanlık dışı bir yaratığa dönüştüm adeta.
Adamın ömrü boyunca keyifli bir zamanı mı oldu da çocuklarının halini hatırını soracak. Elin evinde oturması yetmiyor gibi iki de çocukla birlikte kim ne kadar çeker kahrını, kimi kimsesi hepsi iki çocuğu ve bunlar işte, istemez miydi daha iyi bir yaşamı olsun, çalışıp değerlendirsin kazandığını. Cehalet içinde savaş verdi adam ömrü boyunca üç yaşından beri.
Bu kadar kötü duygu savaşının arasında İzmir’e girdi araba. Kalabalığın inmeye başlamasıyla dikkatim biraz dağılıp çevreye göz atmaya başladım ama garaja gelmeye vardı daha yarım saat kadar. Dur kalk, dur kalk giderdi artık buradan sonrasında.
72/
Dedenin Torunu

Görsel: Google Görseller

2 yorum:

  1. Halil bey blogun ismi mi degisti bu ayri bir blog mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Derya Hanım,
      Misafirler ayrı bir blog. Diğer Akan Zaman isimli blogda her telden yazıyorum, izleyiciler de dalgalanıp duruyor, bu Misafirler bloğumu kitap denemelerim için kullanmayı düşündüm. Akan Zaman da da var aslında kitap denemem "Kaşık" arada kaybolup gidiyor ve çok gecikiyor yazılanlar.

      Sil

Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.