"Yapmam gereken" |
Yaşayan Bilir
İndi
kendisi ama araba kalkmak üzere ve ben koşturdum önden bağırarak “sen arkamdan
yetiş, araba kalkıyor” alabildiğime koşturdum ve işaretimle durdu Manisa
arabası, arkama baktım birisi geliyor dercesine, kapının önünde bekledim
gelinceye kadar. Saatler geçmiş gibi geldi bana zaman, halbuki olsa olsa birkaç
dakikadır, elli adım veya yüz adımlık yol. Normalinde kısa sayılır mesafe ama
kasları zor açıldığı için adımları kısa ve yavaş olan Parkinson rahatsızı için
durum o kadar da kolay olmamalı ki bu kadar geç gelebildi.
Bir
şeyi bilmek yetmiyor işte, yaşamayınca tam olarak anlaşılmıyor bir şey. Varlık
yokluk gibi bir şey neredeyse, varsa yiyorsun içiyorsun, gezip tozuyorsun
keyfin iyi genellikle ama yoksa işler hiç de öyle olmuyor hele bir de umudun
bitip tükenmişse geleceğe dair tamamen bitmiş demektir her şey. Yaşam
kararıverir birden yaşamak bile eziyettir insana.
Bindik
Manisa arabasına. Araba bom boş, üç beş kişi var arabada. Ön koltuğa, kaptanın
arkasına oturduk giderken seyretsin diye. Burada da ayakları uzatamıyorsun
ileriye canımı sıkan da bu ama olsun varsın bu seferlik, maksat değişiklik
olsun ve çok fazla şey görebilsin ihtiyar delikanlı.
Arabaya
bininceye kadar olanları düşündüm ilk anda nedeni var mıydı bütün bu kadar
sıkıştırıp yormanın? Yok elbette, benimkisi düpedüz rahatsızlıktan kaynaklı
anlaşılan. Hiçbir şey söylemiyor yalnızca elinden geldiğince çabalıyor böyle
durumlarda. Her zaman duygu ve düşüncesini öğrenmek istedim bu gibi durumlarda
ama çok ketum davranıyor ağzını açıp iki kelime etmiyor bana. Duygu ve
düşüncelerini açsa belki ben de rahatlayacağım, en azından durumunu anlamaya
çalışacağım.
Her
karşılaştığımız durum onun olduğu kadar benim için de ilk yaşanılandı, üstelik
kendim yaşamıyordum seyrediyordum sadece; seyretmekle yaşamak aynı şey midir
halbuki? Demezler mi “yaşayan bilir”
diye! Okumakla falan da ilgili değil bu durum düpedüz yaşamakla ilgili,
yaşamayınca anlaşılabilecek bir durum değil. Kıyısından köşesinden geçilebilir
belki okuyarak veya görerek ama hissedebilmek için yaşamak şart, şart.
Yolda
müşteri çoğaldı, duraklarda durması bile sinirlenmeme neden oluyor içime bir
sıkıntı giriyor ve beni germeye yetiyor. Arkama yaslanıp uyumalıyım diye
düşünsem de daha erkendi kafanın yaslanması. Biraz yol alınsın onu da yaparım.
63/
Dedenin Torunu
Görsel: Google Görseller
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.