Cumartesi, Eylül 16, 2017

O da Ne?

Karısına “Ne Oldu Sana Kocacığım?” dedi.
"Aile yemekte"

            Adımları hızlandı aniden, kayıyordu ayakları, koşturmaya başladı. Kendini mutfakta buluverdi, oturmuştu yerine, koltuk altında defterlerle birlikte, hanımına bakıyordu arkasından. Ne kadar alımlı vücudu olduğunu fark etti, aklından sarılmak geçti birden ama fırça yemeyi göze alamadı “otur oturduğun yerde!” dedi fısıltıyla kendi kendine.
            Bir anda döndü hanımı şaşırmıştı karşısında kocasını görünce, o da ne?
               Koltuk altında defterlerle oturmuş, buz gibi bir robot vardı karşısında, daha da şaşırdı, köfteleri tavadan alıp tabağa koyduğu çatal düştü elinden.
            Çatal sesinden irkilip karısına baktı, gözlerinde şaşkınlık vardı “Ne oldu sana kocacığım, çok şaşırmış bir halin var?” dedi karısına gülümseyerek. Alışkındı karısı kocasının bu tür takılmalarına, ilginç bir durum olduğunda yapardı bunu. Hani hoşuna da gitmiyor değildi kadın haliyle kendisine kocasının “kocacığım” demesi.
            Bir anda toparlandı, çatalı yerden aldı kocasına dikkatlice bakarak “Ben iyiyim sevgili pipili karıcığım, seni sormalı sen iyi misin?” dedi. Oğluna baktı, köfte dolu tabağını önüne bırakarak “Otur oğlum, dur dur çocuğum, şu babanın elinden tut götürüver lavaboya da ellerini, yüzünü yıkasın, toz toprak içinde. Parka oynamaya gitmiş galiba” dedi gülerek göz kırptı oğluna.
         
Köfte
Kocası ve oğlu lavaboya giderken sofrayı hazırladı, her şey tamamdı. Kendisi de oturdu sandalyesine. Babayla oğul ellerini yıkamışlar dönerlerken koridorda “sen otur oğlum sofraya ben geliyorum hemen” diyerek yatak odasına geçti hızlı adımlarla. Üzerini değiştirip defterleri koydu yatağın başucundaki sehpanın üzerine. 
              Okumak için, yer değiştirebileceği bir sehpa almıştı kendine, arada kavga da etseler karısıyla yine de okumaya çalışıyordu sık sık. Hanımı da kabullenmişti artık durumunu, kavgaları seyrekleşmişti son yıllarda.
            “Geldim, geldim. Afiyet şeker olsun herkese, bana da tabii ki” diyerek acelesi varmış gibi sandalyesine ilişti. Acele acele yiyordu, herkesin dikkatini çekti bu durumu “baba yavaş ol, boğazını aldıracaksın, annem kurtarmaz bak sonra” dedi annesine bakıp gülerek. 
            “Olur mu hiç oğlum, kurtaramaz mıyım ben babanı, fırsattan istifade hıncımı alıyorum da gözleri morarmaktan kurtuluyor. Bir daha bir yere giderken haber vermezse moraracak o gözler önündeki köfteler gibi” dedi gülümseyip, oğlunun şişmiş yanağını okşayarak.

                                                                                                              Dedenin Torunu


Görsel: Google Görseller


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.