Cuma, Eylül 15, 2017

Dedenin Torunu, Günlük Defterlerini Buldu

Defterler Koltuğunun Altında
"Anne köftem olmadı mı daha?"

Dedenin Torunu, etrafına bakındıkça her şey gözlerinde büyüdü, durakladı epeyce bir süre oturdu yerdeki kolilerin üzerine bekledi. Nefes alışları hızlanmaya başlamıştı. Oldukça fazla kaldığını düşündü bir anda.
Yemek vaktinin yaklaştığını düşünerek bu günlük bu kadar karıştırmak yeterdi. Bugün yetmezdi burasını düzenlemeye, en az bir hafta isterdi, kabaca elden geçirilmesi. Kataloglaması, düzenlemesi, sınıflarına, cinslerine ve konularına göre çalışmak gerekliydi. Her şey elinin altında olmalıydı bundan sonrasında, her istediğini bulabilmeliydi el attığında.
            İki, üç belki dört, ne bileyim belki de daha fazla nesil vardı bu yığınlar içinde. Her bir yaşam kırış buruş bir şeylerin üzerinde yazılmış çizilmiş ve yaşanıp bir köşeye tıkıştırılmışlardı. Hayata dönmeliydi bütün bu yaşamlar, nefes alabilmelilerdi, havayla temasları gerekliydi Torun'a göre.
            Defterlerden alabildiklerini kucağının altına sıkıştırarak kapıya doğru adım atmaya başladı. Çok uzaklara gidiyormuş hissi uyandı içinde, evinden uzaklara gidiyormuş gibiydi. Hanımını, küçücük çocuğunu bırakıp gidiyordu sanki. Kolilerin arasında sıkışmışlar kurtulmaya çalışıyorlardı her biri de. Yardım edemiyordu onlara, kâbus muydu yoksa başka bir şey mi anlamaya çalıştı bir an. Uyanıktı ve çimdikleme acısını hissediyordu, canı yanmıştı daha ilk çimdiklemesinde.
           

"Dedenin Günlük defteri"
Koltuğunun altındaki defterleri yokladı bir kez daha ve dönüp içeriye tekrar baktı, yavaşça çekti kapıyı, gacır gucur ses çıkarıyordu kapı çekilirken. Kim bilir kaç yıldır girilmiyor buraya? diye geçti aklından. Kendini bir köşeye atılmış gibi hissetmeye başladı, örneğin bu çatı aralığına atılmış olsaydı yaşlılığında, ne yapardı, nasıl yaşardı?..
            Kapıyı kapattıktan sonra hızlı adımlarla uzaklaştı oradan. Oğlu balkonda oynuyordu, sesini duyduğunda başını kaldırıp baktı sese doğru. “Anne acıktım, çok acıktım, pişmedi mi yemek daha, bana köfte yapıyorsun değil mi?” demişti.
            Adım atmayı bırakıp yavaşlamış çekimde gibi hareketle durdu bir an ne duyacağını düşünerek “Sabret biraz daha yavrucuğum, yapmaz mıyım hiç. Senin köftelerinle uğraşıyorum şu anda. Beş dakikaya olur.
           Sahi babanı gördün mü? Nereye gitti yine bu adam. Bir bağır bakayım hangi kuyudan gelecek sesi!” dedi, arkasından da güldü.


                                                                                                                 Dedenin Torunu


Görsel: Google Görseller


2 yorum:

  1. Keyifli bir yazıydı,emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. incinin dünyası,
      Teşekkür ederim, umarım devamında gelen yayınları da beğenirsiniz ve sıkılmadan okursunuz. :)

      Sil

Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.