Perşembe, Şubat 01, 2018

Neden Paket Margarin Aldı?

Margarin
Altmış adet paket margarin getirdi

                Eve erken geldik, elektrikçiler gelecek diye. Öğleden sonra erken açılırsa elektrik tekrar yürüyüşe çıkar akşam gelirken de yemeğimizi yer geliriz diye planlıyordum aklıdan. Kısa bir süre bekledikten sonra geldiler ve biz de rahatladık.
            Bir süre bekledikten sonra birlikte çıktık tekrar yürüyüşe. İlk hedefimiz beş yüz metre kadardı, biraz zorlanmakla birlikte hedefe ulaştık ve dinlendik. Küçük bir parktı burası, seyyar bir çaycı simit ve çay satıyordu. Birer çay içtik beraber, çok iyi geldi bu yorgunluğun üzerine.
            Yürüyüş, yemek, dinlenme derken zaman çok hızlı geçti bizim için. Eve geldik tekrar çok fazla karanlık olmadan. İlaçların alınmaması tedirgin etse de beni ilk zamanlarda arıza çıkacak mı diye de merak ediyordum aslına bakılırsa; bu nedenle fazla üstüne düşmemeyi tercih ettim.
            Sabahleyin her zamanki gibi erken kalkmaya gerek yoktu ama vücut saati erkene ayarlı olduğundan erken kalktı yine ve ben de ister istemez uyandım, kahvaltıyı hazırladım.  Kahvaltıdan sonra balkona çıktım sigara içmek için, sigarayı bırakmış olmasından bu yana sigara içmediğine inanıyordum, çünkü yürüyüşüne etkisi olduğunu biliyordum.
            Sigara yakınca bana bakmaya başladı. “nasıl, canın çekiyor mu hala?”  “eskisi kadar değil ama hala istiyor bazen meret” dedi gülümseyerek.
            “ben öğle yemeğini hazırlayayım, yürüyüşe öğle yemeğimizi yer öyle çıkarız, sen ne dersin?” dedim. Bir süre baktı anlamsızca “olur, sen bak işine, ben biraz dolaşır gelirim.” Deyince rahatlık hissettim, yürüyüşünü ihmal etmemesi sevindirmişti.
            Neredeyse yemek hazır olmak üzereydi. Balkonda otururken elinde bir poşetle bahçe kapısından girdiğini gördüm. Bir şeyler almıştır kendine göre diye düşündüm, yemeğe bakmaya geçtim içeriye.
            Kapıyı açtığımda poşetin içindekilerin paket margarin olduğunu fark edince şaşırdım. Az değildi, büyük bir poşet dolusuydu. Bir şey demeden geriye döndüm ve yemeği ocaktan aldım. Poşeti masanın üzerine bıraktı “ne onlar?”
            Kızgınmış gibi baktığını fark ettim bir an. Neden soruyorsun der gibiydi ama ben al dememiştim ona. “sen al dedin ya bana, telefon ettin Kütahya’da hastanede yatarken. Dağıt konu komşuya hayır olsun dedin, şimdi niye soruyorsun?”
            Şok yaşadım bir süre öylesine bakakaldım yüzüne, doğruydu yüz hatları gergin ve kızgın görünüyordu. Durum fazla gerilmesin diye üstüne gitmedim “tamam, bakarız. Bırak sen oraya, kaç tane?”  “altmış.” Altmış paket margarin. Hiç kullandığımız bir şey de değil.
            Anladığımda başımdan kızgın sular döküldü ama belli etmemeye çalıştım. Halüsinasyon marifetiydi, ya da Parkinson hastalarında alışveriş hastalığı görünebilirliği aklıma geldi o anda. Alışveriş tutkusu başlarmış bazı hastalarda. Anlaşılan bizim ihtiyar delikanlıda da başladı. İlkti böyle bir durum.     

111/


Devam edecek... Dedenin Torunu

Görsel: Google Görseller

4 yorum:

  1. Paket margarini görünce aklıma çocukluğumda margarinli salçalı ekmeğe bayıldığım geldi. Hele bir soba üstünde olursa ekmek. Offf. Bak şimdi canım çekti.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beyda'nın Kitaplığı,
      hangimizin çocukluğunda böyle bir şey yok ki. :)

      Sil
  2. Oo! 60 paket margarin..😀 biz de her ay 10 tane falan alıyoz paket margarin, 1 ay falan yetiyodu bize..60 paket bize 6 ay yeterde artar bile..😀 emeğinize sağlık,güzel bir konuydu..🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ertuğrul Yıldırım,
      parkinson rahatsızlığı olanlarda alışveriş tutkusu olarak ortaya çıkan bir durum. Çocukluğumda ve gençliğimde kullandık ama daha sonra eve sokmuyoruz artık.

      Sil

Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.