Market |
Margarinleri İade Edebilecek mi?
Yemekte keyiflerimiz kaçmasın diye ağzımı
açmadım yemek yenilinceye kadar ama oldukça kızmıştım, daha doğrusu çöpe
atılacak kuruşumuz bile yoktu.
Yemeğimizi yedikten sonra sofrayı topladım, kahveleri yaptım durumu yumuşatmak için. Biraz faydası da olmadı değil hani. En azından suratlarımızın asıklığı z da olsa kalktı gibiydi.
Yemeğimizi yedikten sonra sofrayı topladım, kahveleri yaptım durumu yumuşatmak için. Biraz faydası da olmadı değil hani. En azından suratlarımızın asıklığı z da olsa kalktı gibiydi.
Sakin bir
ses tonuyla durumu kendisine izah etmeye çalıştım, halüsinasyon gördüğünü ve Parkinson
rahatsızlığı olanlardan bazılarında çılgın alış veriş tutkusu ortaya
çıkabileceğini dilim döndüğünce anlattım tane tane. İlk zamanlar itirazları
oldu ve dediklerime inanmak istemedi, biraz daha uğraştıktan sonra inanmasa da
tartışmak istemediği için kabullendi durumu.
E şekilde
davranmam gerektiğini düşündüm bir süre. Bu durumun kafasına kazınmasını
istiyordum tekrar yapmaması için ama nasıl davranmam gerektiği konusunda
kararsızdım. En iyisi markete gidip, kendisinin rahatsız olduğunu söyleyecek ve
iade edecekti. Kararımı verdim ve kendisine markete durumu anlatıp iade
istemesi gerektiğini söyledim.
Önce suratıma
baktı ve “almazlar” dedi. Gitmek istemediğini tahmin ediyordum ama gitmesi
gerekiyordu bana göre. Israr edince gitti, poşet elindeydi. Bir saat kadar süre
sonra geldi geriye eve. Tahmin ediyordum ne olduğunu. Eli boş gelmesine rağmen.
“Ne yaptın? Aldılar
mı geriye?”
“Gitmedim,
çöpe attım.”
Kendinden emindi.
Bir şey söylesem gerginlik oluşacak diye düşündüm “iyi” dedim ben de. Bir süre
bekledikten sonra yürüyüşe çıktık birlikte.
Ana caddenin
yanındaki bahçeli kahvede oturduk. Birer çay söyledik. Konu tekrar açıldı. “sen
bana telefon ettin ya Kütahya’dan. Hastanede yatıyormuşsun ve bana almamı
söyledin hayır olarak dağıtmak için”
Anlaşılan,
benim kendisine dediklerimin hiç birine inanmamış ya da o an kızgın olmasından
dolayı beni hiç dinlememiş, dinlediyse bile kayıtlara girmemiş. Sakin olmaya
çalışarak tekrar anlattım. “Ben senin yanından ayrıldım mı hiç, kaç gündür?
“Hayır.”
“Doğru,
ayrılmadım, yani burada birlikteydik.”
“O zaman bir
düşün bakalım, ben sana Kütahya’dan nasıl telefon edebilirim. Üstelik hasta da
değildim ve hastanede de yatmadım hiç.” Yüzüme baktı bir süre. Bir şeyler
düşünüyordu anlaşılan.
O günden
sonra benzer türde alış verişi hiç olmadı.
112/
Devam edecek...
Dedenin Torunu
Görsel: Google Görseller
margarinlerin çöpe gitmesine üzüldüm ama insan sağlığı bundan daha önemli..parkinson rahatsızlığı çok zor bir durum,geçmiş olsun..
YanıtlaSilErtuğrul Yıldırım
Silalmasının nedeni rahatsızlıktan kaynaklıydı, beslenmesi bakımından da kullanmıyordum zaten. teşekkür ederim.