Beyaz araba
Polis karakoluna Düşüş Nedeni
Hafta
sonu Cumartesi akşam eve gittim. Akşam yemeğini dışarıda yedikten sonra bir
saat kadar oturduk parkta. Hava oldukça güzeldi. Eve döndükten sonra herhangi
bir şey konuşmadık. Havadan sudan konuşup biraz vakit geçirdikten sonra uyumak
için odasına geçti.
Sabahleyin
erken kalkıp kahvaltımızı yaptıktan sonra dışarıya çıkıp arabayla biraz
dolaşmak ve çevreyi daha iyi tanımak istedik birlikte. Arabaya binip elli metre
kadar yol aldıktan sonra tam da köşeden sola döneceğim esnada sağ köşeden
gelmekte olan bir bayan “merhabalar” deyince bize mi diyor diye yavaşlayarak
başımı çevirip baktım. Evet, bize diyordu anlaşılan. Gülümseyerek bize doğru adımlarını
hızlandırdı. Ben durdum o anda. elli yaşlarında kadın mahalleden olduğunu ve
beni sima olarak tanıdığını ancak yanımdaki kişinin babam olduğunu bilmediğini
söyledi.
Babam
olduğunu söyleyince biraz buruk ve üzgün bir ses tonuyla “bilseydik, eve
bırakırdık inanın buna, epeyce uğraştık anlatmaya çalıştık ama olmadı, mecbur
kaldık sonunda rahatsız olduğunu anladık ve polise bildirdik. İnanın bilseydik
yapmazdık eve bırakırdık. Özür dilerim sizden ve babanızdan.”
Kadın
emekli öğretmen, kocası da öyle ve bizim sokağın biraz ilerisinde
oturuyorlarmış. Araçlarını da o andaki dönmekte olduğumuz köşenin yakınlarına
bırakırlarmış her zaman. Öğleye doğru arabalarının yanına geldiklerinde bir
yere gitmek için, babamın arabanın başında bekliyor olduğunu görmüşler. Babam
çömelerek beklerken onlar geldiğinde ayağa kalkarak arabaya binmelerine izin
vermemiş, “oğlumla torunum gelecek, bu araba onun, ben de onları bekliyorum”
demiş ve ne yaptılarsa ne söyledilerse de ikna edememişler babamı. Onlar da
mecburen polise bildirmişler durumu. Polis gelip alıp götürmüş karakola ve bana
telefon edilmesi de elindeki telefondan benim numaramı göstererek aratmış.
Kadını
teselli etmeye çalıştım, rahatsız olduğunu ilk anda anlayamadıklarını söyledi.
“artık tanışmış olduk, tekrar özür dilerim. “ diyerek ayrıldı kadın
yanımızdan. Sessizce dinledi babam
söylenenleri. Biraz ilerledikten sonra ağzını açmaya başladı yavaş yavaş.
Kadının söylediklerinin yalan olduğunu söylemeye çalışıyordu bana. Biraz da
olsa sinirleri kabarmıştı bu durumdan.
Epeyce
konuştuk yolculuk sırasında. Arabayı çok yavaş sürüyordum mahalleler arasında.
En sonunda oturacak bir yer bulduk kendimize. Dilim döndüğünce anlatmaya
çalışıyordum hayal örme –halüsinasyon- durumunu.
Paket
margarin alma durumundan bu tarafa ikinci durumdu hayal görmeden dolayı
faaliyete geçişi. Görüyorduysa bile eyleme geçmişliği yoktu bildiğim kadarıyla
son zamanlarda. Bir süre halüsinasyon halinde kalıp daha sonra kendiliğinden
dönüyordu ilk zamanlarda da. İlaç alma durumuna geri dönmemiz gerekliydi ama
benim pek fırsatım olamayacaktı yakın bir zaman içinde.
Korkularım
artmaya başladı durumundan dolayı. Evde her ne kadar tüpü vb. kapatmış olsam da
güvenlik bakımından emin olamıyordum. Hem kendisine zarar verip hem de çevreye zarar
verebileceğini düşündüğümde bile beynim zonkluyor ve kan ter içinde kalıyordum.
Yine çaresizlikler içine doğru sürükleniyordum.
125/
Devam edecek...
Dedenin Torunu
Görsel: Google Görseller
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.