Cumartesi, Şubat 24, 2018

Halüsinayondayken Yaptığı

Beyaz araba
Polis karakoluna Düşüş Nedeni

                Hafta sonu Cumartesi akşam eve gittim. Akşam yemeğini dışarıda yedikten sonra bir saat kadar oturduk parkta. Hava oldukça güzeldi. Eve döndükten sonra herhangi bir şey konuşmadık. Havadan sudan konuşup biraz vakit geçirdikten sonra uyumak için odasına geçti.
                Sabahleyin erken kalkıp kahvaltımızı yaptıktan sonra dışarıya çıkıp arabayla biraz dolaşmak ve çevreyi daha iyi tanımak istedik birlikte. Arabaya binip elli metre kadar yol aldıktan sonra tam da köşeden sola döneceğim esnada sağ köşeden gelmekte olan bir bayan “merhabalar” deyince bize mi diyor diye yavaşlayarak başımı çevirip baktım. Evet, bize diyordu anlaşılan.  Gülümseyerek bize doğru adımlarını hızlandırdı. Ben durdum o anda. elli yaşlarında kadın mahalleden olduğunu ve beni sima olarak tanıdığını ancak yanımdaki kişinin babam olduğunu bilmediğini söyledi.
                Babam olduğunu söyleyince biraz buruk ve üzgün bir ses tonuyla “bilseydik, eve bırakırdık inanın buna, epeyce uğraştık anlatmaya çalıştık ama olmadı, mecbur kaldık sonunda rahatsız olduğunu anladık ve polise bildirdik. İnanın bilseydik yapmazdık eve bırakırdık. Özür dilerim sizden ve babanızdan.”
                Kadın emekli öğretmen, kocası da öyle ve bizim sokağın biraz ilerisinde oturuyorlarmış. Araçlarını da o andaki dönmekte olduğumuz köşenin yakınlarına bırakırlarmış her zaman. Öğleye doğru arabalarının yanına geldiklerinde bir yere gitmek için, babamın arabanın başında bekliyor olduğunu görmüşler. Babam çömelerek beklerken onlar geldiğinde ayağa kalkarak arabaya binmelerine izin vermemiş, “oğlumla torunum gelecek, bu araba onun, ben de onları bekliyorum” demiş ve ne yaptılarsa ne söyledilerse de ikna edememişler babamı. Onlar da mecburen polise bildirmişler durumu. Polis gelip alıp götürmüş karakola ve bana telefon edilmesi de elindeki telefondan benim numaramı göstererek aratmış.
                Kadını teselli etmeye çalıştım, rahatsız olduğunu ilk anda anlayamadıklarını söyledi. “artık tanışmış olduk, tekrar özür dilerim. “ diyerek ayrıldı kadın yanımızdan.  Sessizce dinledi babam söylenenleri. Biraz ilerledikten sonra ağzını açmaya başladı yavaş yavaş. Kadının söylediklerinin yalan olduğunu söylemeye çalışıyordu bana. Biraz da olsa sinirleri kabarmıştı bu durumdan.
                Epeyce konuştuk yolculuk sırasında. Arabayı çok yavaş sürüyordum mahalleler arasında. En sonunda oturacak bir yer bulduk kendimize. Dilim döndüğünce anlatmaya çalışıyordum hayal örme –halüsinasyon- durumunu.
                Paket margarin alma durumundan bu tarafa ikinci durumdu hayal görmeden dolayı faaliyete geçişi. Görüyorduysa bile eyleme geçmişliği yoktu bildiğim kadarıyla son zamanlarda. Bir süre halüsinasyon halinde kalıp daha sonra kendiliğinden dönüyordu ilk zamanlarda da. İlaç alma durumuna geri dönmemiz gerekliydi ama benim pek fırsatım olamayacaktı yakın bir zaman içinde.
                Korkularım artmaya başladı durumundan dolayı. Evde her ne kadar tüpü vb. kapatmış olsam da güvenlik bakımından emin olamıyordum. Hem kendisine zarar verip hem de çevreye zarar verebileceğini düşündüğümde bile beynim zonkluyor ve kan ter içinde kalıyordum. Yine çaresizlikler içine doğru sürükleniyordum.

125/

Devam edecek... Dedenin Torunu

Görsel: Google Görseller

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.