"Bakımevi" |
İlk anda
babama iyi gibi geldi oradakilerin yakın ilgilerinden dolayı. Bir süre –yarım
saat kadar- sonra tekrar yanıma geldi.
Biz, sahibi olan doktor ve elemanı olan hemşire bir bayanla konuşuyorduk. Babam
gelirken arkasından ilk elinden tutup götüren yaşlı kadın da geldi.
Bir türlü babam elini kurtaramıyordu ondan. Oldukça çaba gösterdiği belliydi kurtulmak için. Gülümseyerek yanımıza geldiler ve babam bir sandalye çekip verdi yaşlı, demanslı kadına ve kendisi de çekip bir sandalyeye oturdu ama el eleydiler hala. Babam bana bakarak bir şeyler anlatmaya çalışıyor gibiydi gözlerinin içi gülerek.
Bir türlü babam elini kurtaramıyordu ondan. Oldukça çaba gösterdiği belliydi kurtulmak için. Gülümseyerek yanımıza geldiler ve babam bir sandalye çekip verdi yaşlı, demanslı kadına ve kendisi de çekip bir sandalyeye oturdu ama el eleydiler hala. Babam bana bakarak bir şeyler anlatmaya çalışıyor gibiydi gözlerinin içi gülerek.
Dikkatimi
çekmişti durumu, kadının rahatsızlığını anlamış herhangi bir ters duruma karşın
yanımızda, yakınımızda olmak istemişti belli ki. Belki kadın ters bir şey yapar
diye çekinmiş olabilirdi.
Durumu öğle
yemeğini yedikten sonra öğrenebildik. Yemekte de yan yana oturmuşlardı,
yemekten sonra da çay içerken yine el ele ve yan yanaydılar. Babam kadını
kırmak istemediği için anlayış gösteriyordu, açıkça anlamıştım durumu.
Durumlarını
gören doktor anlattı kadının durumunu. Kadın kocasını kaybetmiş yakın bir
zamanda, bir yıl kadar önce ve o zamandan beri rahatsızmış. Babamı da kocası
diye düşünerek sahipleniyormuş. İsim
söylerken de kocasının ismini kullanıyormuş. Babam bu durumu gülümseyerek
dinliyordu ve arada kadına bakarak ona gülümsüyordu. Acıdığı belliydi.
Çaylarımızı
içtik ve babam kesin bir ifadeyle kalmayacağını söyledi. “Burası gerçekten çok
güzel ama kalmak istemiyorum, oğlum çalışırsa da yanında giderim, çalışmazsa
zaten beraber oluruz.” Dedi kimseyi kırmadan ve incitmeden. Kadına da dönerek,
diğer elini kadının elinin üstüne koyarak “hanımefendi, benim gitmem gerekiyor,
zamanı geldi gitmemin. Kendine iyi bak olur mu? Ben buraya bir daha
gelmeyeceğim.” Demesi bizi şok etti.
Kadın ilk anlarda üzgün üzgün baktı babama ve o da diğer elini koyarak
ellerin üstüne “güle güle git iyi adam, sen de iyi bak kendine” dedi ve
arkadakilerden bir alkış koptu. Meğer kadın o güne kadar doğru dürüst bir cümle
bile kurmamış.
Her ihtimale
karşı bir kartvizit aldım ve oradan ayrıldık. Bavulları arabadan indirmemiştik
zaten gerisin geriye getirdik. Ben ilk anda biraz kızar gibi olmuştum ama
kendisine bir şey dememiştim. Normal karşılamıştım.
Araştırmaya
devam ederken internette bir gazete haberi buldum, okuyunca beynimden vurulmuşa
döndüm. O andan sonra benzer olay
haberlerine çokça rastladım artık. Çoğu bakım evlerinde özellikle özel
olanlarda çok daha fazla görülen bir olaymış azı dönemlerde. Uyuşturucu ve
sakinleştiricilerle yaşlıları sersemletip paralarını almışlar bankamatiklerden.
Bizim
gittiğimiz yerin önceki sahipleri veya işletenleri de benzer olayı yapmışlar
sonrasında da kapanmış o yer. Olaydan bir yıl kadar sonra bu yeni kişiler –
doktor - kiralamış. Bu durumu babama
söylemedim ama iyi ki kalmamış diye de sevindim içten içe. Bırakın öyle bir şey yaşamasını ihtimal bile
vermek başımı döndürdü.
En iyisi resmi
yerleri araştırmaktı galiba. Araştırmaya devam ettim.
118/
Devam edecek...
Dedenin Torunu
Görsel: Google Görseller
Bloggerlar Sanal Alemde Buluşuyor!
YanıtlaSilMerhaba, yazınız için teşekkürler. Bloggerların buluşma ve sosyal paylaşım platformunda sizleri de aramızda görmek isteriz. Böylelikle diğer bloggerları tanıyabilir, yeni fikirler edinebilir ve içeriklerinizi daha geniş kitleye tanıtabilirsiniz. İyi çalışmalar.
http://blogworld.com.tr.ht//welcome
Çöp Bidonu,
Silteşekkür ederim, akanzaman olarak katıldığımı bildirmek isterim. görüşmek üzere.