Pazartesi, Ağustos 12, 2019

Kim ne derse desin

           
taze-fasulye
              Kendi oluşturduğumuz teori işe yarıyor gibi görünüyordu ve bu durum bizi çok sevindiriyordu.


            Kısaca özetlemek gerekirse: kasların hareket etmesi enerji harcanması demekti. Enerji harcanması demek beyindeki faaliyetlerin artması demekti bizim için.
            Bu günlere kadar yaptığımız en önemli şey dinlenmeden yürüyüşü ortalama bir kilometreye çıkarmayı başardık. Daha ilk altı ay içinde bu durumu halletmiştik. Arada boşluklar –tembellik- oluştu. Boşlukların bize kaybettirdiği fazlaydı ve kaybetmeyi hızlandırıyordu da.
            Öğrenme tamamen kesiliyor, unutkanlık artmaya başlıyordu. Hafızada tutma süresi kısalıyordu.
            En büyük derdim öğrenmenin devamıydı. Azda olsa yeni kayıt yapılsın istiyordum beyinde.
            Araştırmalarda gördüğüm durum ise günlük yürüyüşün üç kilometre olması yönündeydi ama bu durum bizim için geçerli bir durum olamazdı çünkü yaş 75. Kahveye gidip gelmesi günlük olarak yapılabilecek bir şey. Hele günde iki kez olursa daha iyi olacaktı. Yaptı da. Yeni arkadaşlar edindi. Onlarla sohbetleri olurdu. Bazen ben de katılırdım aralarına.
            Günlük yaşama ortak etmenin yollarından birisi de yemek yaparken hazırlık aşamasında katkıda bulunmasıydı. Örneğin kuru fasulye yapacağımız zaman fasulyeyi ayıklama işini ona vermeye başladım. Taze fasulye olduğunda kılçığının temizlenmesi ve parçalama işini rahat yapıyordu. Bitirdiğinde haber veriyordu bana. Bu esnada gözlerindeki ışıltının arttığını fark ettim. Bir taraftan eğleniyorduk diğer taraftan iş yapmış oluyorduk.
            Dışarıdan bir gören olur mu diye tedirginliğimi attım üzerimden. Kim ne derse desin umurumda olmayacaktı artık. Çünkü biz biliyorduk neyi neden yaptığımızı. Kimsenin de bir şikâyeti yoktu üstelik. 


204/

Devam edecek...

Görsel: Google Görseller

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.