Polis Karakolunda Bekleyiş
Aklıma
gelen tek şey hastaneye götürüp, hastanedeki nöbetçi doktora durumu anlatıp bir
sakinleştirici yaptırmak geçti. Polisten rica ettim hastaneye kadar
atıvermelerini çünkü epeyce de uzaktı ancak yerinden kaldırabilmem de mümkün
değildi ancak polislerin ısrarıyla arabaya bindirebilirdik.
Saatler
yirmi iki civarını gösteriyordu hastaneye bırakıldığımızda polis tarafından, teşekkür ederek onlardan ayrıldık acil servise gitmek üzere. Girmek istemiyordu
ancak kolunu sıkıca yakalayıp biraz geriye bükerek zorla acil servise birlikte
girdik. Nöbetçi doktora durumunu
anlattım ve sakinleştirici bir şeylere ihtiyaç duyduğumuzu söyleyince
alerjisinin olup olmadığını sordu doktor ve bildiğim kadarıyla olmadığını
söyler söylemez ilk kez ağzını açıp iğne yaptırmak istemediğini söyledi ve
ısrarlıydı dediğinde. İstemediği sürece bir şey yapılması da mümkün değildi.
İlk kez
konuştuğuna göre hayalden çıktığını düşündüm ve tamam o zaman, gidebiliriz diyerek
tekrar kolundan tutarak dışarıya çıktık ama kendimi de zor zapt ediyordum,
sinirlerim alt üst olmuş durumdaydı ve ne yapmam gerektiğini de bilemiyordum.
Hiçbir durum da yardım edemezdi bize.
Evet,
yürürken kaçmasını, sokak ortasında rezillik çıkması her an muhtemel bir
durumdu. Bir anda ana cadde kenarında kaldırımda yürürken yoğun trafiğin aktığı
yola fırlayıverme ihtimaline karşılık kolunu sıkıca tutmuş bırakmıyordum
yürürken.
Bir
taraftan da konuşmaya çalışıyor, hayal dünyasından tamamen kurtulup kendisine
gelmesini isteyerek sorular soruyor düşünmeye zorluyordum. Yapılacak tek şey
beynini tekrar devreye almasını sağlamaktı. Hafıza gelip gidiyordu sürekli. Bir
ara “ne oldu, neden kızgınsın? Titriyorsun!” dediğini duyunca dünyam
değişiverdi ve karanlık olan her yer bir anda aydınlanıverdi.
Bir
yerlerde yemek yemeliydik çünkü sabahtan beridir açtı. Sıcak bir şeyler
yediğinde biraz daha kendisine gelirdi diye düşünüyordum. Epeyce yürüdükten
sonra bir şeyler yiyebileceğimiz bir açık yer bulduk. Yemeğimizi yedikten sonra
eve yürüyerek geldik ve hemen uyudu. Bitkin bir hali vardı. Hayal dünyasında
savaşırken tüm enerjisini tüketmişti.
199/
Devam edecek...
Dedenin Torunu
Görsel: Google Görseller
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.