Pazar, Ocak 21, 2018

Durumu Nasıl Acaba?

"Kapı deliği"
Kapıyı Açtırabildim

                Neyse ki mahallenin yakınında bir kahve vardı, genellikle sabaha kadar açık olurdu yaz günlerinden biliyordum ama tereddütle gittim. Açıkmış yine, çay söyledim kendime ve kara kara düşünmeye başladım diğer oturanlar gibi.
                Sabaha çok vardı, nasıl geçerdi bu zaman. Hiç olmazsa gün ağarıncaya kadar. Haydi, benim sıkıntım belli, şu oturanlara ne demeli? Merak da etmedim sayılmaz hani. İnsan neden kahvede sabahlar ki? Kendi dert ve tasalarıma dönerek onlara dikkat etmekten vaz geçtim.
                Çayı sık sık yeniliyordum uykum açılsın diye. Yedi saat kadar yol gel, tam rahat yatakta uyumayı hayal ederken şu halime bak, hayal kırıklığını geçtim uzun vadeli dert ve tasalar aldı aklımı. Hafif atlatmayı kendime inandırmaya çalışıyordum bir taraftan da ama aklımı yenemiyordum. Hep bildiğini okuyordu; ne olacak bu durum? Sorusunun durumu henüz açıklığa kavuşmamış haldeydi ve gelecek karanlıktı benim için.

                Neyse, saatler geçmek bilmeye bilmeye geçtiler ve gün yavaş yavaş ağarmaya başladı. İçimde ferahlıkla birlikte bir sıkıntı bastırmaya başladı. Acıyla tatlının ağızda çiğnenmesi gibi bir şeydi bu bazen acı bastırıyor bazen de tatlı.

                Sabahın erken saatlerinde kalktığını biliyorum ama yine de beklemeye karar verdim biraz daha. Ortalık biraz hareketlensin istiyordum. Ortalıkta hareket olmayınca  korkarak yabancı diye yine ses vermeyebilirdi. Hiç olmazsa hareket başlarsa daha kolay olabilirdi kapıyı açması.
                Kahveciye hesabımı ödeyip ayrıldım kahveden. Kahvaltı aklıma geldi, kahvaltılık bir şeyler almayı düşünerek pastaneye girdim, börek ve bohça gibi bir şeyler alıp paket yaptırdım. Kapıyı tıklattım yavaş yavaş. Komşu daireden sesler geliyordu, uyanmışlar.

                Kapıyı birkaç kez tıklattım ve zile bastım beklemeye başladım. Bir süre sonra ayak seslerini kapının arkasında duyunca rahatlayarak tekrar kapıyı tıklatmaya başladım. “benim, ben …” diye seslendim. Tam kapının arkasındaydı, nefes alış verişini duyabiliyordum.

                Nihayet kapı açıldı ve beni görünce şaşırdı önce, daha sonra bir şey söylemeden dönüp içeriye girdi. Ben de içeriye girip kapıyı kapattım arkasından. Elimdeki eşyalarımı bir koltuğun üzerine bıraktım ve kahvaltılıkları bankoya bıraktım.
                “kahvaltı yaptın mı?” deyince “yaptım, sen yap” dedi odasından. Çay demledim. Birlikte içmeyi düşündüğüm için oldukça fazla demlemiştim. Bir bardak çay aldı ve oturdu masaya. Yüzüne baktım ona fark ettirmeden. Suratında ve gözlerinde matlık gördüm. Bırakıp gittiğim surat, gözler ve canlılık yoktu. Neyse, kahvaltıyı yapayım da sonra konuşuruz artık diye düşünerek devam ettim kahvaltıya.

109/

Devam edecek... Dedenin Torunu

Görsel: Google Görseller

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.