"Kahvede sabahladım" |
Anahtarımla
açtım bina giriş kapısını, sakin adımlarla ve içimdeki korkuyu bastırmaya
çalışarak çıktım birinci kata kadar. Derin bir nefes alıp anahtarımı kapıya
sokup çevirdim ama olmadı, açılmadı kapı. Birkaç deneme daha yaptım olmadı.
Al
işte korkumu bastırmakta zorlanmaya başladım. Kapının arkasında anahtar
sokuluydu, emniyet sürgüsünü de sürgülemiştir kesinlikle.
Bunların bir anlamı yok ama sağlığından endişe etmeye başlayınca elim ayağım çözüldü titremeye başladım. Gecenin yarısında yan komşu çıksa ne diyebilirdim, rezillik akacak yakadan paçadan. Üstelik ev sahibine şikâyet ederlerse evden de çıkmak zorunda kalacağız.
Bunların bir anlamı yok ama sağlığından endişe etmeye başlayınca elim ayağım çözüldü titremeye başladım. Gecenin yarısında yan komşu çıksa ne diyebilirdim, rezillik akacak yakadan paçadan. Üstelik ev sahibine şikâyet ederlerse evden de çıkmak zorunda kalacağız.
Elimden
geldiğince tıkırtı etmemeye çalışıyorum, nefes alışlarımı da kontrol ediyorum.
Merdiven lambasını yakmak için düğmeye yavaşça basıyor ancak tekrar tekrar
basmak dikkat çekecek korkusu hâkim olmaya başladı bende.
Zile
bassam duymayabilir, duysa bile yabancı diye açmazdı zaten. Bir kez denemeye
karar verdim. Düşündüğüm oldu, ne ses ne seda vardı. Daha fazlası yan komşuları
rahatsız etmek olurdu, bebekleri uyanırsa gecenin yarısında vay halime, nasıl
bakarım yüzlerine.
Telefonla
aramayı denedim. İçeride çalan telefonun sesini duyuyordum ancak bakmadı, belki
de duyamadı. Ölüm korkusu olduğunu tahmin ediyordum ama kesin emin olamıyordum,
bu konuda hiç taviz vermiyor konu açılırsa bile hemen savunmaya ve inkâra
gidiyordu. Ben de daha fazla üstüne varmadım önceleri.
Yapılacak
bir şey yok gidip geceyi başka yerde geçirmekten başka. Son kez sağlık
durumundan emin olmak için zil bastım tekrar. Evet, tamam duydu galiba, bir
hareket sesi duydum, terliğinin tıkırtısıydı bu. Kapının arkasına geldi,
tıkırtıdan ve adımlarından anlayabiliyordum.
Açılmasını
bekledim bir süre ama açan olmadı. Bir süre sesi dinledikten sonra gidip yattı
tekrar. Ne yaptıysam duyuramadım beni yabancı sandı anlaşılan.
Abbas
yolcu dedim kendi kendime, gün aydınlanıncaya kadar bir yerlerde vakit
geçireceğim artık aklım yattı. Olsun buna da razıydım, yaşıyor ya!
Gündüz
geldiğimde ilk iş anahtarı kapının arkasında bırakmamasını anlatmak, ilave
olarak sürgüyü de takmaması. Geleceğimi telefonla haber verememiştim,
açamamıştı aramalarımda. Epeyce uğraştıktan sonra vaz geçmiştim.
108/
Devam edecek...
Dedenin Torunu
Görsel: Google Görseller
Sıcak hikayelerden bir bölüm... :)
YanıtlaSilbahce perim,
SilEvet... :)