"Şantiyede durum" |
İş sahası oldukça genişti, şantiyede denetim yeterli değil ancak yapılamaz da değildi bana göre. Madem güvenlik, yani iş güvenliği için gelmiştim durumu iyi değerlendirmem gerekliydi. Yöneticilerden birisi geldi öğleye doğru. Çalışanlar da yavaş yavaş toparlanmaya başladılar yemekhanede.
İşveren ile kısa bir görüşmemiz oldu. Deneme süresi düşünmüştü o an. Benim için çok da önemli bir durum değildi, kafam dağılsın dertlerimden diye düşünüyordum tam da bana göre bir işti sanki oldukça yoğun bir tempo ve yapılması gereken çok iş vardı.
Bence de uygun olduğunu söylesem de aslında içimden geçenler farklıydı, güven vermemişti firmanın yapısı. Olsun dayanacaktım olabildiğince. İlaç gibi gelecek bana çalışmak diye geçiriyordum aklımdan.
Öyle de oldu ilerleyen günlerde, çok yoğun ve gürültülü bir çalışma içinde buldum kendimi. Her an gerginlikler yaşanıyordu sahada ve idari anlayışlarda. Çok farklı bakılıyordu meselelere. İlgililer yeterli farkındalık geliştirememişler ve olabileceklerin farkında değildiler.
Bir haftalık yoğun bir teorik Çalışmanın sonunda bir araya geldik iş sahipleri ve ortaklarıyla.
Düşüncelerimi ve hesap kitaptan görüp anladıklarımı anlatmaya çalıştım çareler önerdim ama harf harf kontrol etmelerine rağmen beni pek anlamış görünmüyorlar tam tersine sanki benim dediklerimi çürütmek için çabalıyorlardı. Klasikti bu durum Türkiye’deki orta ölçekli şirketlerde. Hep gördüğüm aynı şeydi çünkü.
Zaman zaman düşünmüşümdür, gördüklerimi ve anladıklarımı söylememeyi. Nasıl olsa alıştıra
alıştıra geliyordu sonuçlar ve
kadere razı oluyorlardı hepsinde de. Ben
farklı düşünüyordum hâlbuki: olacakları önceden görüp tedbirler almak
gerekliydi bana göre, eğer görüp zamanında tedbir almazsam hesap soracaklarını
ve cevap veremeyeceğimi düşünürdüm. Hiç birisinde de hesap soran da olmadı.
Bazıları
silinip gittiler, oldukça büyük, uluslararası ayakları da olan firmalar vardı
içlerinde.
Hâlbuki görünen köydü durumları
“beş yıla varmaz silinebilirsiniz” dediğimde baş yöneticileri gülüp hafife
almıştı beni ve “çok büyütüyorsun, hepsi zarar yazsa bizden bir tüy yolmak gibi
olur” demişti ve tüylerim diken diken olmuştu duyduklarımdan. Dört senede
fıssssssssss, tüm havası söndü ve tarihe karışıp gitti arkasında bir sürü yıkım
bırakarak.
105/
Devam edecek...
Dedenin Torunu
Görsel: Google Görseller
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.