Pazartesi, Aralık 18, 2017

Karşıdan Gelen Adamın Anlattığı

             
"Nasılsın Delikanlı?"
         Aradan üç beş gün geçmişti, yine her zaman olduğu gibi sabahleyin balkonda, ısıtmaya çalışan güneş altında kahvaltı yaptıktan sonra kahve keyfi yapıyorduk birlikte. Ortalığın iyice sakinleşmesi dikkat çekiyor, sokaktan geçen her canlı göze hoş görünüyor ve yalnızlık duygusundan arındırıyordu.
            Sezonun bitişiyle turistlerin dönmesi ortalığı sakinleştirmiş bambaşka bir kent olmuştu buralar. Bazı ağaçlar yalancı baharın etkisiyle çiçekler açmaya başlamış gelecek soğuklardan bi haberdiler, çiçeklerin etrafında dolaşan arılar ve kuşlar arkadaşlık ediyordu bize.
            Karşı sokaktan bize doğru dikkatle bakarak ilerleyen bir adam gözüme takıldı kahvemi yudumlarken. 
         Babamın yönü sokağa doğru benim yönümse yan duruyordu sokağa. Dikkat etmeye başladım altmışlı yaşlardaki adama. Adam kendinden emin ilerliyordu sokağın kesişimine doğru. Bizim önümüzdeki sokağa bağlanıyordu sokak.
            Tam da karşımızda bize bakarak durdu ve karşı komşuyla ayak üstü sohbet etmeye başladı, kısa bir süre sohbetten sonra tekrar bize dönerek “Nasılsın delikanlı?” diye bağırdı gülümseyerek.
            Ben tanıyordum kendisini, daha öncesinden sohbet etmişliğim vardı ve diğer mahallede oturan emekli bir öğretmendi; yaz ve kış devamlı oturuyordu, tatilci değildi yani.
            “Merhaba” dedim ben de gülümseyerek.  Babam duymadı anlaşılan, istifini hiç bozmadı. Tanımaya çalışıyor diye geçti aklımdan ama yine de kulakları az duyduğu için “Baba sana ‘Nasılsın delikanlı” diyor beyefendi” dedim yüksek sesle.
            Karşıdan sesimi duyan adam tekrar “Nasılsın delikanlı, hatırladın mı beni? Hani geçenlerde adres sormuştun?” dedi ve benim jeton düştü hemen langırt diye. Delikanlıya jeton düşmemişti hala ve öylesine bakıyordu hatırlamaya çalıştığı belliydi halinden, suratı kısmen gerilmişti.
            “Hatırladım, hatırladım. Sağ olun, iyiyim. Sen de iyisin değil mi?” dedi babam bir süre sonra. Adam anlattı olanları. Fırına ekmek almaya gittiği gün geç gelmesinin nedeni sokakları karıştırmış olması ve yanlışlıkla diğer mahalleye gitmiş. Oralarda dolandıktan sonra yolu hatırlayamayınca eline yazıp verdiğim adresi göstererek sormuş birisine; işte o birisi de bu adam demek ki.
            Sanki babam biraz bozuldu gibi hissettim durgunlaşmasından. Çünkü geldiğinde belli etmemeye çalışmıştı durumu. Üzerinde hiç durmadık ve bir daha söz etmedik olaydan. Daha sonraları devamlı ekmeği kendisi getirdi artık.
97/
Devam edecek... Dedenin Torunu

Görsel: Google Görseller

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.