"Nasılsın Delikanlı?" |
Sezonun
bitişiyle turistlerin dönmesi ortalığı sakinleştirmiş bambaşka bir kent olmuştu
buralar. Bazı ağaçlar yalancı baharın etkisiyle çiçekler açmaya başlamış
gelecek soğuklardan bi haberdiler, çiçeklerin etrafında dolaşan arılar ve
kuşlar arkadaşlık ediyordu bize.
Karşı
sokaktan bize doğru dikkatle bakarak ilerleyen bir adam gözüme takıldı kahvemi
yudumlarken.
Babamın yönü sokağa doğru benim yönümse yan duruyordu sokağa. Dikkat etmeye başladım altmışlı yaşlardaki adama. Adam kendinden emin ilerliyordu sokağın kesişimine doğru. Bizim önümüzdeki sokağa bağlanıyordu sokak.
Babamın yönü sokağa doğru benim yönümse yan duruyordu sokağa. Dikkat etmeye başladım altmışlı yaşlardaki adama. Adam kendinden emin ilerliyordu sokağın kesişimine doğru. Bizim önümüzdeki sokağa bağlanıyordu sokak.
Tam da
karşımızda bize bakarak durdu ve karşı komşuyla ayak üstü sohbet etmeye
başladı, kısa bir süre sohbetten sonra tekrar bize dönerek “Nasılsın
delikanlı?” diye bağırdı gülümseyerek.
Ben
tanıyordum kendisini, daha öncesinden sohbet etmişliğim vardı ve diğer
mahallede oturan emekli bir öğretmendi; yaz ve kış devamlı oturuyordu, tatilci
değildi yani.
“Merhaba”
dedim ben de gülümseyerek. Babam duymadı
anlaşılan, istifini hiç bozmadı. Tanımaya çalışıyor diye geçti aklımdan ama
yine de kulakları az duyduğu için “Baba sana ‘Nasılsın delikanlı” diyor
beyefendi” dedim yüksek sesle.
Karşıdan
sesimi duyan adam tekrar “Nasılsın delikanlı, hatırladın mı beni? Hani
geçenlerde adres sormuştun?” dedi ve benim jeton düştü hemen langırt diye.
Delikanlıya jeton düşmemişti hala ve öylesine bakıyordu hatırlamaya çalıştığı
belliydi halinden, suratı kısmen gerilmişti.
“Hatırladım,
hatırladım. Sağ olun, iyiyim. Sen de iyisin değil mi?” dedi babam bir süre
sonra. Adam anlattı olanları. Fırına ekmek almaya gittiği gün geç gelmesinin
nedeni sokakları karıştırmış olması ve yanlışlıkla diğer mahalleye gitmiş.
Oralarda dolandıktan sonra yolu hatırlayamayınca eline yazıp verdiğim adresi
göstererek sormuş birisine; işte o birisi de bu adam demek ki.
Sanki babam
biraz bozuldu gibi hissettim durgunlaşmasından. Çünkü geldiğinde belli etmemeye
çalışmıştı durumu. Üzerinde hiç durmadık ve bir daha söz etmedik olaydan. Daha
sonraları devamlı ekmeği kendisi getirdi artık.
97/
Devam edecek...
Dedenin Torunu
Görsel: Google Görseller
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlar:
Hoş geldiniz.
İlginiz için teşekkür ederim.